bugün

abdülhamid han a saygı duyacaksınız

"bizim kuşağın mekteplerde okuduğu sultan hamid değerlendirmesi ise bugün artık tekrarlanmıyor. kimsenin de sultan hamid üzerinden spekülasyon yapmasına gerek yok. dirayetli türk hükümdarıydı. 10 şubat 1918’de bundan tam 97 yıl önce beylerbeyi sarayı'nda vefat etti. rahmetle anıyoruz..."
ilber ortaylı

çok açıktır ki, bu imparatorluğun kuruluş ve gelişmesinde büyük hükümdarların payı vardır. bunlardan birisi de '' hükümdarların en sonuncusu ve geç geldiği için önemi anlaşılmayan'' ikinci abdülhamid han'dır. kendisi '' yavaşlama'' asrında ortaya çıkmıştır. yapabileceği fazla bir şey yoktur. cihanşümul bir imparatorluğun sonuna gelinmiştir. bu bakımdan ikinci abdülhamid '' dünya imparatorlukları'' yani muhtelif dinler ve dillerden birtakım milletlerin bir arada yaşadığı cihanşümul denilen imparatorlukların üçüncüsü ve aslında sonuncusunun son hükümdarıdır.
çünkü kendisinden sonraki hükümdarların ikisininde şahsiyet olarak kayda değer bir yanı yoktur. sultan reşad iyi niyetli, dindar kendine göre malutmatı, bilgisi olan ve farsça bilen sevimli bir ihtiyardır. son hükümdar mehmed vahdeddin, daha zayıf bir eğitim görmüştür ve ileri yaşta tahta geçmiştir. bir yenilginin, çöküntü zamanının tahta çıkardığı bir hükümdardır .ondan da fazla bir siyasi çıkış beklenemez.
dolayısıyla bütün dünyanın en son hükümdarı, tarihi, hukuki, müessese olarak son üniversal imparator iikinci abdülhamid han'dır.

ilber ortaylı.

normal olarak, günün önder saatini, yurt içinden ve dışından gelen düzinelerce mektubu bizzat okuyup cevaplandırmakla geçirirdi. türk arşivlerindeki muazzam yıldız koleksiyonu abdülhamid'in olağanüstü çalışa kapasitesine tanıktır ve osmanlı sultanının batı'da hakim olan, kendini harem zevklerine adamış temel bir despot imajını desteklemeden uzaktır. gerçek bunun tam tersidir; abdülhmid bir hükümdar olarak hayatını devlet işlerine, işgal ettiği makamın görevlerine adamış bir insandı; geriye kalan boş zamanlarında ise, eğlenmek ve dinlenmek için, ailesiyle yemek yer, tiyatro oyunları seyreder, genellikle avrupalı sanatçılar tarafından icra edilen opera müziği dinlerdi''

kemal karpat, islamın siyasallaşması,s293.