bugün

dinin akıldışı bir durum olması

hazır yarın istanbul'un fethinin yıldönümüyken tarihten bir örnek vereyim...

istanbul'da ayasofya'nın karşısında bir sütun var.
çemberlitaş olarak biliyorsunuz bu sütunu, asıl adı stavros sütunu'dur.
görsel

efsaneye göre osmanlılar şehre girdiğinde osmanlı askerleri bu stavros sütununa geldikleri zaman elinde bir kılıçla gökten bir melek inecek ve bu kılıcı bir bizanslıya verecek ve onu kutsayacak, kutsanan bizans şovalyesi'de elindeki bu kılıçla türkleri geldikleri yere, yani horasan'a kadar kovalayarak hem konstantinopolis'i hem de anadolu'yu türklerden kurtaracaktı.
bu efsaneye inanan binlerce bizanslı bu stavros sütununun arkasına sığınarak osmanlı askerleri'nin şehre girmesini bekledi.
imparator 11. konstantin kendilerine "bırakın bu inanışı, gelin şehrimizi savunalım" diye yalvarmasına rağmen bu saçma şeye inanıp sütunun arkasında melek beklediler.

melek gelmedi tabi.

osmanlı istanbul'u fethetti ve o sütunun arkasında melek bekleyen bütün salaklar köle oldular, çoğu köle pazarında köle olarak satıldı.

o sütunun arkasında bekleyip sonuçta köle olmayanlar kimdi peki?
din adamları...

milleti o sütunun arkasına toplayan, sonra milletin köle olmasına sebep olan din adamları, din adamı oldukları için köle olmaktan kurtuldular ve normal hayatlarına devam ettiler utanmadan...

tıpkı bugünün din adamlarının her türlü hurafeyi, saçmalığı yayıp utanmadan hayatlarına devam ettikleri gibi, insanları kandırmaya, din ile korkutup, din ile aldatmaya devam ettiler...

bugün de ortalık uçan, kaçan şeyhlerden gavslardan geçilmiyor malesef.
hatta allah ile konuşup depremi önleyenler(!) bile var.
ama deprem olunca da hiç utanmazlar bunlar o dediklerinden.

ne diyelim?
insanlar böyle salak oldukça, bunlar her daim yolunu bulacaktır...

allah hepinize akıl fikir vermiş ve günümüz dünyasında insanların çoğu okuma yazma da biliyor. ama buna rağmen akıldışı hurafelere "dinin gereği" diye inananlar hala mevcut.

keşke gidip çemberlitaş'a kafalarını birer kere vursalar.