bugün

deprem çantası

Koca okul okumuş eczacının bile ''göçük altında kalınca ne işe yarayacak ki o canta .s'' diye burun kıvırdığı ama herhangi bir acil durum veya afet anında gerekli olan malzemelere kolay ulaşmayı sağlayan pek mühim çanta.

Açıkçası hazırladığım günden beri kendimi daha güvende hissediyorum. Nasıl desem depreme karşı en azından bir şeyler yapmış, tedbir almış, elimden geleni yapıp gerisini Allah'a bırakmış gibi hissediyorum.

Herhalde tek gündemimiz deprem olduğu için şu sıra sürekli bir revize etme halindeyiz.

Bugün evdeki her odaya, her bireyin yattığı yataktan kolunu uzatarak uzanabileceği mesafeye düdükler astım.

görsel

Sallandigimizi hissettiğimiz anda düdüğü alıp kendimizi yataktan yavaşça yuvarlayarak düşüp yaşam üçgenimize atacağız.

Çıkışa en yakın ben yaptığım için ve ben olduğum için deprem çantası benim yaşam üçgenime bir kol mesafesi uzaklıkta.

Deprem eskisi kadar germiyor su anda. En azından ilk sarsıntıya kadar:p

Deprem çantam üç ana bolmeli.
En büyük bölümde anneme ananeme ve bana birer hirka aldım. Birer çift kalın çorap. Birer tane ince şal. iki tane 1.5 litrelik su bir tane 0.5 litrelik su.
iki tane en keskin bicaklarimizdan aldim kendimizi korumak için. Ananem bıçak kullanamaz. Ona almadım.

Tuvalet kağıdı ıslak mendil çöp poşeti iki tane kaşık birbirine vururuz bir yerlere vururuz belki diye. Powerbank, kablo, kimlik fotokopisi kan grubu yazılı halde.

ikinci gözde ananemin ilaçlarından birer tane. Ağrı kesici ilaç ve krem. Viks. Sargı bezi bolca. Bu folyesyer yara bandindan ve batikon, Makas.

Son göz yemek.
Adam başı bir cizi. Bir Ülker rondo bir altınbaşak bisküvi ve birer tane barbunya pilaki. Bir tane de a101 de satılan kocaman gofretler var ya. 20-30 tane var içinde. Ondan aldım.

Bana götümü kurtarırım gibi geliyor sözlük.