bugün

moon tripper hanımın ellerine dair

ümit yaşar oğuzcan'ın tarif ettiği ellerdir.

önce ellerini gördüm; nasıl aydınlıktı öyle 
yıllardan bir yıl, vakitlerden bir akşam 
kovdu çevremden bütün kötülükleri 
önce ellerin 
önce ellerini gördüm, tuttum, bırakmam 

bilmezdim eskiden ben bu şafakları 
öğrendim nasıl da güzelmiş yeryüzü 
bir mutluluk yayılır avuçlarından 
önce ellerin 
benim dinlediğim ellerinin türküsü 

yağmur mu yağan öyleyse dinle 
ıslandım, üşüdüm senden uzakta, beni bırakma 
tut ki sensizlik bir ölüm başka türlü 
önce ellerin 
önce ellerin geliyor aklıma 

bir büyük resim çiziyorum gökyüzüne, seyret 
şu bulut ellerin işte, mutlu, serin, beyaz 
ne güç bu rengi bulmak, bu rengi vermek sana 
önce ellerin 
ellerin bir duygudur anlatılmaz 

gün olur hüzünlü bir musikidir duyduğum 
ellerinde keman telleri, piyano tuşları 
öyle bir yaşamaksın ki hiç yaşamamak 
önce ellerin 
önce ellerin sonra bu gözyaşları 

dupduru yeraltı nehirleri gibi 
öyle aydınlık gülüşün kadar 
her şey bir gün çekilir, biter ve ölür 
önce ellerin 
ve yokluğumuzda sonra ellerin yaşar 

ellerin anlatır sabahın olduğunu 
ellerin yoksa bil ki gece ve karanlık 
mevsimler onlarla değişiyor görüyor musun? 
önce ellerin 
anlasana ellerindeyim artık.