yerel seçim adaylarının muhatabının rte olması

şahit oldukça komik gelen realite.

düşünsenize, mahallenizi daha güzel bir yer haline getirmek için muhtar adayı oluyorsunuz, bir parti var ki kendi dışındaki herkes terörist. bu partinin başındaki aynı zamanda ülkenin de başında, inanılmaz bir bencillik, inanılmaz bir kibir, inanılmaz bir kin ve nefret besliyor kendinden olmayanlara.

yapacaklarınızı sıralıyorsunuz, gerekli olanları söylüyorsunuz, oy istiyorsunuz, siz de karşınızda muhtar bekliyorsunuz ama karşınızda size cevap veren kişi olarak koca ülkenin cumhurbaşkanını görüyorsunuz. muhtar biraz abartı kabul ediyorum ancak küçük bir ilçenin belediye başkan adayı bile karşısında muhatap olarak cumhurbaşkanını buluyor, bu durum normal mi? bu takınılan tavır, cumhurbaşkanlığı mertebesine yakışıyor mu sizce? bence ayaklar altına alıyor, saygınlığını yitiriyor o koltuk bu takınılan tavırlarla.

madem her şeyle bir kişi ilgilenecek, neden o kadar aday çıkarıyorlar ki? madem biz karşımızda muhatap olarak tek bir kişi bulacağız, neden peşin peşin her yerde aday olarak rte 'yi çıkarmıyorlar ki? koskoca istanbul belediye başkan adayı binali yıldırım, adam tek kelime etmiyor yahu, öylesine duruyor ekran karşısında, resmen tüm sadakatimle reisime bağlıyım pozları veriyor, kendisine gelen eleştirilere de sorulara da reisi cevap veriyor. adam kukla geldi kukla gidiyor, o halinden memnun, kuklaya oy verenlere de hava hoş, ama ben bir türlü anlayamıyorum. burada önemli olan belediyecilik mi, hizmet mi, aday mı, proje mi nedir abi neden yalnızca sadakati olan bir kukla bu kadar oy alabilir? yalnızca bir kişiye cidden bu kadar neden güveniyorlar? bu adam defalarca kendi tabanını kandırıp sonra kandırıldım dedi ama hala nasıl kandırabiliyor bu insanları? gerçekten bu kadar mı stockholm sendromu yaşayan bir toplumuz biz? kafamda deli sorular var.

cidden şaka gibi bir ülkeyiz. bu durumdan memnun olan ve yaşananları normal karşılayan kesime hayret ediyorum gerçekten.