bugün

fazıl say

Sanat ile siyaseti karistirmamakta fayda var.
Belki sacma olacak ama su örnegi vermek isterim.
Sol düsünceye sahip bir tiyatrocu, rolü geregi sagci olabiliyor. Isinin geregini yerine getiriyor.

Burada erdogan davet üzerine geliyor ve fazil say'in misafiri oluyor.
Fazil say sahnede eserleri sundugu süre icerisinde orada sanat icra edilmis ve erdogan'in diger dinleyicilerden hicbir farki kalmamistir. Konser boyunca sahne Fazil'in himayesindedir.
Konser bittikten sonra rte cumhurbaskanligi kimligini geri almistir.

Fazil say'in düsünceleri eminim hala özgürlük anlayisi icindir.
Rte'nin son dönemlerde izlemis oldugu ilimlilik da yaklasan secimlerle alakali olabilir.

Her ne olursa olsun, insanlarin siyasi görüslerine göre önyargili yaklasmak ne etiktir ne de insancildir. Siyasi görüsler tartisilir ama insanlik asla.

Rte sadece türkiyr cumhurbaskanidir ama fazil say sanatiyla evrenseldir. Ikisi de ayri seyler ve bunlari ayirt etmek; savaslari, kirginliklari ve küslükleri bitirebilecek bir niteliktir.

Atese körükle gitmenin bir lüzumu yoktur.

Fazil nezaket göstermis davet etmis.
Rte ayri bir nezaket gösterip davete katilmis. Iyi de yapmis. En azindan klasik müzik anlayisi degismistir.
Fazil'in konseri boyunca rte oturmus dinlemis.
Konser sonrasinda rte müzigi hakkinda yorum yapmis, övmüstür.
Fazil'in bu durusu direk rte'ye degil, öncelikle sahnedeki diger dinleyicilerine, digeri de kendi sanatinadir. Fazil say zaten her zaman sahnede seyircisinin karsisinda el pence duran bir adamdir.

Ne yapacakdi? Rte'ye kafa mi atacakti?