bugün

üçüncü şempanze

amerikalı bilim insanı jared diamond'un 1992 yılında yayınlanan ilk ses getiren eseri. daha fazla ünlenmiş kitabı tüfek, mikrop, çelik ve diğer kitapları da bu eserden dallanıp budaklanan fikirler neticesinde şekillenmiştir. herkes için bilim tadında bir kitap olmasına karşın gerektiği noktalarda derinlemesine anlatımlara da giriyor fakat hiçbir zaman okuru sıkmıyor.

modern insanın kökeni, evrimsel süreçteki aşamaları ve akraba türleriyle benzeşen ayrılan noktalarıyla başlayan kitap; doğal ve eşeysel seçilim, dillerin dünya üzerinde dağılımı ve evrilmesi, avcı-toplayıcı yaşamdan tarım ve yerleşik kültüre geçişin sebepleri ve sonuçları, soykırım tarihi, toplumlar arası kültürel ve teknolojik farklılaşmalar, nesli tükenen, tükenmekte olan canlılar ve insanın doğal yaşam üzerindeki olumsuz etkileri gibi bir çok konuda ufuk açıcı bilgiler sunuyor. davranışlarımızın ve eğilimlerimizin kökenini, insanın dünya tarihi ve coğrafyasındaki yerini, doğanın bir parçasıyken gezene hakim olan tür olmasının sonuçlarını ve sakıncalarını anlatıyor.

safra kesesi üzerine uzmanlaşan kariyeri farklı coğrafyalarda konuşlan diller ve kuş gözlemciliği gibi ayrı alanlarda şekillenmeye devam eden yazar multi disipliner bir yaklaşımla görüş ve tecrübelerini aktarmış. coğrafyanın aslında ne kadar önemli bir bilim dalı olduğunu doğrudan ve dolaylı ifadelerle kanıtlayan bir kitap ortaya çıkmış. ve bir bölümde sanat ile ilgili çok güzel çıkarımlarda bulunmuş; o kısım özellikle dikkat çekiciydi.

gelelim şimdi kitabın can sıkan kısmına. yazar soykırım tarihini anlattığı bölümde türkleri soykırımcı olarak göstermekten çekinmemiş. üstelik iki yerde nazilerle aynı cümle içinde türklerin ermeni soykırımı ibaresi geçiyor... kendisi bu kanıya hangi kaynakları araştırarak varmış bilemiyorum... kitabı basan alfa yayınları ilgili bölümde şu dipnotu yazmış :
-----alıntı-----
# yazar burada tarihçilerin üzerinde anlaşmadıkları çok tartışmalı bir konuyu ele almaktadır. konu üzerinde yapılan çok sayıda yayın ve tartışmada belirtilen kayıp sayısı, 500 bin ile 2 milyon kişi arasında değişir. Aynı şekilde, Tehcir kararı sonucunda ortaya çıkan trajedinin ''soykırım'' olup olmadığı konusunda da, temel iki farklı yaklaşımla karşılaşılır. Olaylar üzerinde yapılan değerlendirmelerde karşılaşılan farklı iki temel yaklaşım nedeniyle tartışmalar, uluslararası boyutlarıyla hala sürmektedir. Ayrıca yazarın Şekil 13'te gösterdiği soykırım tablosunda, 1967'de Russell Mahkemesi tarafından mahkum edilen Adb'nin Vietnam halkına yaptığı soykırımın (5 milyon Vietnamlı) yer almaması, yazarın tarafsızlığına gölge düşürmektedir.
-----alıntı-----
ermeni meselesi ve bizim bu konuda özelinde uluslararası arenada yapmamız gerekenler uzun bir tartışma konusu olduğu için oraya girmiyorum. sıkıntılı bir noktaydı ama sırf bu yüzden bu kitabı okumayın diyemem. ufuk açıcı, farklı okumalar yapmanıza vesile olacak bir kitap.