bugün

aileden birinin eve darp edilmiş şekilde dönmesi

şu yaşıma gelipte** hala unutamadığım durumdur. gecenin bir yarısıydı ve kış günüydü. ben daha uyuyamamış ve yorganın içinde o zamanın meşhur oyuncağı tetris ile zaman öldürüyordum. ve tabi ki babamın neden hala gelmediğini merak ederek onu bekliyordum bir taraftan da. gece 03:15 suları, kapı çaldı. her zaman asansörü değil merdivenleri kullanan babam bu sefer asansörü bekliyordu aşağıda. elinde torbalar, çikolotalarla geleceğini tahmin ediyor, koşarak sarılmaya hazırlanıyordum. asansör kapısı açıldı ve... ve evet o yüz kanlar içindeydi. benim dilim tutulmuş, annem ne oldu diye haykırıyordu. babam gözlerini uzun uzun bana dikmiş ''keşke uyuyo olsaydın'' bakışı atıyordu. annemin, ''ne oldu ? ne yaptılar sana?'' sorusuna benim yüzüme bakarak, ''buzda kayıp düştüm oğlum, hadi sen gir yat yarın geçer'' şeklinde teselli ediyordu. ben yutmamıştım bu yalanı ve babamın karşısında değil yorganın altında sessizce ağlamayı seçtim. çocuktum, ağlıyor ve korkuyordum. babam tabi ki düşmemiş, 4-5 sarhoş serserinin can sıkıntısına alet olmuş, elindeki meyve ve sebze torbaları her tarafa saçılmış ama ona rağmen yırtık torba içinde 4 tane portakalı getirmeyi ihmal etmemişti. allah kimseye yaşatmasın.
güncel Önemli Başlıklar