bugün

sözlükçülerin ilk platonik aşkları

Ah mehmet.
Gözlerinin önüne düşen saçları, uzun boylu, küpeli...
Öncesinde parkta karşılaştığım bi abi ve çocuğu. Her gün o sarı bebeği deli gibi severdim, nerden bilebilirdim onun kardeşi olduğunu?
Uzaktan uzağa keserken, bir gece ansızın onunla olan ortak arkadaşımla birlikte yanımıza gelip, benimle tanışması.
Babasının sırf beni mehmetle kesiştirmek için, bizim ufaklığın şortunu alabilir misin diyip beni evlerine yollaması...
mehmetin daha sonra yanıma gelip benden “msn”mi istemesi.
2 gün boyunca bilgisayarda beni eklemesini beklemem.
Her gün parkta uzaktan onun gelişini beklemem. Üzerine giydiği tişörtleri ezberlemem ve onu uzaktan tişörtleriyle tanımam...
Sonrasında hüsran oldu her şey ama o kalp çarpıntısını başka hiç hissetmedim. Büyüdükçe o heyecan yaratan her şey anlamsızlaşıyor çok acı...