bugün

ontolojiye epistemolojik yaklaşımın fenomenolojisi

Bu ne ola ki? ilim mi, bilim mi, felsefe mi, kuram mı, tenkit mi? Bu dil ise osmanlıca ne? Bunlar ne anlatıyorlar kuzum? Latince ilaç prospektüsleri bundan daha anlaşılır inan ki. Şimdi bunları çözen aydın mı oluyor ne oluyor? Bunun meali yok galiba.

--spoiler--

Hardt, materyalizmin ontolojisini, epistemolojinin zihne ayrıcalık tanıdığı ön yaklaşımının etkisiyle, bu zaaftan kurtulmak adına yeniden düzenler. Sonuç ironiktir. Hardt, materyalizmi tahkim etmeye çalışırken ilk elden yüklemlerin ontolojik paralelizmi ile ontolojik materyalizmi, maddi olanı sınırlamayı düşünür. Böylece korunmaya çalışıldığı iddia edilen materyalizm ilk elden kurban edilir.

Hardt’a göre, “Althusser’in ratio cognoscendi’nin [bilişsel neden] merkeziliği konusundaki ısrarı fenomenolojik spekülasyona merkez olan bir özelliktir. Fenomenolojistlere göre gerçek şeyleri kendilerinde düşünmeden önce bu şeylerin bilincimize, zihnimize nasıl sunulduklarını düşünmeliyiz” (Hardt 135). Fenomonolojik idealizm dış dünyanın varlığını askıya almakla işler ve Althusser’e yöneltilen eleştiri bu temele dayanır, ancak burada epistemolojik sorunsal ontolojik bir tamlık arayışından eleştirilir, daha doğrusu ontolojik bir spekülasyon aracılığıyla eleştirilir. Althusser’in bilgi nesnesi-gerçek nesne ayrımı, bu ontolojik spekülasyonda bilgi nesnesinin gerçek nesne karşısında önceliğinin savunulduğu varsayımıyla eleştirilir. Bu, temel ayrımı yok saymaktır. Fenomenolojik indirgeme ontolojik bir karakter taşır ve özne merkezlidir, izlendiğinde spekülatif idealizmle birleşir. Diğer yandan şeylerin bilgisinin şeylere içkin olduğu ve özne tarafından bilginin sökülüp çıkarılacağı yönlü ampirist idealizme de açıktır. Dolayısıyla ‘bilgi sorunu’nu ‘özne-nesne’, ‘öz-görünüş’ ikiliklerini, karşıtlıklarını üreterek çözmeye çalışır. Sonuç, birincilere ikinciler karşısında ontolojik öncelik vermektir.

Althusser eleştirisi paranteze alınırsa, Hardt’ın fenomenolojik spekülasyon eleştirisi, ontolojik planda kalındığı sürece haklıdır; ontolojik düzeyde düşünceye verilecek ayrıcalık dolaysız olarak idealizme ulaşır, ama düşünceye tanınan ayrı bir varlıksal statü de aynı sonucu üretir. Althusser’in meselesi epistemolojik bir ayrım olarak bilgi nesnesi-gerçek nesne ayrımıdır ve Spinoza’nın yüklemlerinde ifade ettiği, esinlediği düzlemden yola çıkıp verimli sonuçlar doğurmuştur. Spinoza’nın yüklemler arasına koyduğu geçişsizlik Althusser’de bilgi nesnesi ile gerçek nesne arasındaki epistemolojik engele dönüşmüştür. Hardt işin kolayına kaçar ve Althusser’in okuma stratejisini ‘özne’ merkezli olmakla suçlar; bir tür nesnelliğin reddi, dolayısıyla nesnel olana yönelik ontolojik ret diye öne sürülen eleştiri Okumanın teorik yapısını bir yana bırakır, fenomenolojik spekülasyon iddiasına destek olarak sunulur. Ana hedef bilgisel gerçeğin üretildiği ‘teorik pratik’tir.

http://www.teorivepolitik...stemolojik-materyalizm-mi

--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar