kadının gözünden 4 yıllık aşk

Lise 1'deydim o zamanlar. Yanıma kızın biri geldi dedi ki senden hoşlanan biri var ayarlayayım mı? Dedim noluyo yeni gelmişim okula ne yaşadığımın farkında değilim. Kim bu çocuk kız gösterdi malum kişiyi ee ne diyosun dedi. Olmaz dedim başkasından hoşlanmıştım o zamanlar. Sonra üstünden 3 sene geçti. O okuldan mezun oldu ben de 4. sınıfım. Sürekli gittiğimiz bi cafe vardır. Malum kişi de sürekli o cafede. Arkadaş olduk. Bu benden hoşlanma muhabbetini sordum kendisine. iddiaydı dedi güldük eğlendik geçiştirdik. Aslında birinin sizin üzerinize iddiaya girmesi hiç hoş değil. Fazla iyi niyetliydim. Sesimi çıkartmadım. Sonra bu cafede bayağı samimiyet kurduk ayrı zamanımız geçmez oldu. Ona gün gün daha çok bağlandığımın farkındaydım ama kabullenemiyordum. Tabi malum kişinin de o zamanlar takıntılı olduğu bi eski sevgilisi vardı. O kız için gözlerinin yaşardığını gördüm ben sevdiğim adamın. Hele bir de seni arkadaşı gibi görüp her şeyi anlatması... Dinlediği şarkılar, ilgilendiği dallar, hoşuna giden şeyler vs. vs. hepsi ilgimi çekiyordu. Az mı Cumali'nin raplerini ezberledim. Az mı Kuantum Fiziği belgeselleri izledim. Gittikçe bağlandım. Onun ne düşüneceğini bilmiyordum. Her akşam yazardım. Benim çoğu hareketime kıldı o zamanlar. Sürekli tartışırdık. O bişey dese ben tersini iddia ederdim. Ben bişey derdim o bana karşı çıkardı. Neler çektim neler. Sen adamı sev adam sana umursamaz umursamaz davransın. Huylarını beğenmiyorum desin. Soğuk soğuk davransın. E üzüldüm tabi haliyle. inanın çok büyük ergenlikti biliyorum ama yüzük parmağımda sigara söndürmüştüm. Bu yaşadıklarımın izini hayatım boyunca göreyim diye. O gün geldi. Söyledim sevdiğimi. Onu ona anlattım. Tepkisi hiç değişmedi. Soğuktu. Soğuk kaldı. Zaman geçtikçe uzaklaştı benden. Gözden uzak olan gönülden de uzak olur sandı herhal. Ben vazgeçmedim. Defterler günlükler tuttum ona. Boynunda bir beni var mesela çok beğenirdim onu. Bir de bazen otururken bacak bacak üstüne atıp ellerini üst üste dizine koyardı çok tatlı olurdu gözümde malum kişi. Çalışmaktan nasır tutmuş ellerini bile severdim. Cafede en çok Uludağ gazoz, Mandalinalı gazoz ya da ice tea içerdi bir de sözlükte çok takılırdık. Nickimi aslen o belirlemedi. Zeusunevlatlikdölü yap dedi kız olduğunu belli etme. O zaman bile vardı güvensizlik içinde. Parliamentten başka sigara içmez. Esmer ve kıvırcık saçlıydı. Esmer ve kıvırcık saçlılara bayılırım. Onun farkına geç vardım. Sonra ben bu şekilde bu kafayla üniversiteyi bitirdim. Başkalarıyla görüştüm. Görüşmedim diyemem. Hayatımın sonuna kadar benimle cins cins konuşan beni asla kabul etmeyecek bi adamı sevemezdim. Unutmam lazımdı. Vazgeçmeliydim. Geçemedim tabi. Bu böyle devam etti. Yıllar geçti. Bir bakmışım o bana yazar olmuş. Alışkanlığı olmuşum. Ben yazmayınca boşluğa düşer olmuş. iyi anlaşmaya başlamıştık. Uzun bir süre fazlasıyla samimiydik. Bu sefer olacak dedim. Olmadı tabi. Bunun eski cins huyları yine ortaya çıkmaya başladı. Beni değiştirmeye çalıştı. Kendi istediği kadın kalıbına sokmaya çalıştı. imkansızdı. Evet kendine has insanım değişik huylarim var ama ben buyum. Birini seveceksen onu kendi kişiliğini seversin dimi? Neden değiştirmeye çalışır  insan? Sonra beklenen gün geldi benden bişeyler hissettiğini belli etti. Ama beni o kadar yormuştu ki artık kafam karmakarışıktı. Güvendim der hep ama hiç güvenmedi bana. Belli de eder güvenmediğini hala. Çevrem geniş çok güzel insanlar olmasına karşılık çok boş insanlar da var tabi doğal olarak. Ordan burdan duyduklarıyla beni yargıladı. Ne desem ne anlatsam inanmadı. insanın ağırına gidiyor tabi. Sonra yine geri döndü yine yazdı yine şans verdim yine iyi niyetimden kaybettim. Bütün sosyal ağlarımı ele geçirip mesajlarımı okumuş. Bana hesap sordu. Eski sevgilim bana yazmıştı. Ona cevap vermişim niye vermişim. Ulan çocuğu terslemişim biz bidaha olamayız imkansız demişim bizim malum kişi de bana çocuğa yavşamışım gibi muamele yapıyor sadece cevap yazdım diye. Bir de birine yavşama muhabbetim var onun gözünde. Lan mübarek sen gözüne senin tarzına uygun hanım hanım kız kestirip benimle konuşmadığın zaman araya onu sıkıştırabiliyosan sonra onunla olmayacağını anlayıp bana tekrar yazabiliyosan. Bırak da ben de hoşuma gitmiş bi adama yazayım. Senin aklına bana mesaj atmak diğer kızın olmayacağını anlayınca gelmiş hala küs kaldığımızda yazdığım hoşlandığım görüştüğüm adama takıyosun. Bir de üstüne bana öyle böyle kız muamelesi yapıyorsun. Sonuç mu? Nolsun arkadaşlarımla gezmeye gittiğim şehire peşimden gelmiş dediğine göre torpitosunda çiçeklerle. Neye yarar? Kararım hiç değişmedi o saçma sapan şeylerle yargılandığım geceden sonra. Şöyle bir mesaj attı o gece "iyiki koymamışım adını. senden emin olmak o kadar çok istemiştim ki. sadece anılarımıza üzülüyorum. harbi  seviyodum seni ama sevginin yeterli olmadığını biliyodum. yine beynim kazandı. bu akşam sonsuza kadar bi daha açılmicak bi savaş bitti. ben kendime yenildim. zihnim kalbimi yendi. benim savaşım bitti." Ben de bu mesajın üzerine bir daha asla sana güvenmem bitti dedim ve bitti de sözümden dönmedim. Verdiğim değeri hiçbir zaman görmedi. O da bana değer verdiğini söyledi ama hiç göremedim ben.. Ona buna herkese yakıştırdı beni. Bi kendine yakıştırmadı. Çünkü kendisi mükemmel insanlara layıktı. Herkes sütten çıkmış ak kaşıktı. Bi bendim kansız bi bendim kötü. Velhasıl kelam yaşadık biz de bir şeyler kendimizce, affetmek ya da tekrar güvenmek mi? Asla. Bu kadar da gaddarım bundan sonra..