bugün

yeşilçam filmleri

kimse kusura bakmasın baştan söyleyeyim...

anlatılanlar hep aynıdır.
zengin kız vardır, fakir erkeğe aşık olur.

ve ya zengin erkek, fakir ama gururlu bir kıza aşık olur. kızın başına olur olmaz bir hastalık gelir ve o zengin adamın eli kolu bağlanır... yani hep umut dağıtılır ama gerçek hayat hiçte öyle değil... hiç gördünüz mü? "x holdingin kızı Melahat, kokereç'ci bekir ile evlendi". yok olum öyle şeyler...

şirket birleşmesi gibi evlilikler var.
bir de adam tokatı yapıştırır, o zengin, okumuş, kültürlü kız "kocamda döver de, sever de" demez mi???

bir dönem kadir inanır gibi sopa atan adam aradı, doğrusu bu diye...

yıllardır, ülkenin yozlaşması (burada dinden bahsetmiyorum ey ahali! lafı başka bir yerden anlamayın) bu filmlerle başladı. adam döver, sever, aldatır... ama kadın hep yapıcıdır. kadının yerini, kadının rolünü öyle bir alttan alttan çizdiler ki kimse gık diyemedi. işte, sonra "yeşilçam filmleri çok güzel" bok güzel..

hepsi yalan dolan..