bugün

80 sonrası türkiye de yaşanan dönüşüm

bu dönem ve sonrası için siyasi olaylar ön planda tutularak sohbetler edilir genelde. bu da yaşanan olayların temelini görmezden gelmekten başka bir şey değildir. marx ne kadar sevilmese de tarihin ekonomik temelli değişimini görmekle ve bunu analiz etmekle gerçekten çığır açmıştır. sokakta insanların bu adama sallamaları tamamen önyargının sonucudur. her görüş için ya da her siyasi strateji için çıkış noktası olabilecek bir gözlemdir yaptığı. bunları bir kenara bırakıp konuya dönersek o dönemde yaşanan darbe, toplumun değer yargılarındaki değişim, statünün ön plana çıkması, zenginlerin halktan gelme imajı çizmeye çalışmaları, imf reçeteleri, devletin korumacı politikadan neo liberal politikaya geçişi üzerinde durulması gereken önemli konulardır. bu başlıklardan en önemlisi ise neo liberal politikalara geçiş olmuştur. bu ekonomideki yapısal değişim günümüz görece artan refahını açıklamada gercekten kilit bir rol oynamaktadır. bu politika doğrultusunda devletin o döneme kadar ürettiği zenginlik özelleştirilerek halkın kapitalizimin daha vahşi bir yüzüyle karşılaşmasına neden olmuştur. bu özelleştirmeler neticesinde piyasa canlanmıştır ancak artan zenginlik fazla katma değer üreten ürün için yeni piyasalara aktarılmıştır. bunun yanında para tek motivasyon kaynağı olarak topluma empoze edilmiştir. bu köyden kente göçlerin sebeplerinden biridir. kent hayatı cazip gösterilmiştir, evet kent hayatı caziptir ve bu köyden kente göç her modernleşen devletin yaşadığı bir süreçtir ancak avrupa devletlerinde bu hareket sanayileşme ile paralel ilerlemiştir. türkiye de bu göç dalgaları işsizlik, çarpık kentleşme gibi sorunlar yaratmıştır. aynı zamanda 80 öncesi sendikanın kazanımlarını ve elde ettiği gücü yok etmiştir. türk solu hakkında yapılan eleştirilerde bu olaylar görmezden gelinmektedir. ucuz işgücü kentli işçiyi hak talep etmekten alıkoymuştur. işsizlik ve işsizler ordusu abanın altındaki sopa olmuştur. ayrıca bu yaşananların yanında ahlaki ve sosyal yapı alanındaki değişmeler irdelenmelidir. türkiye de bir söz vardır avrupanın teknolojisi alacağız ancak ahlakını değil hatta onların ahlakına ahlak katacağız... bu tamamen yalandır 80 öncesinde toplumdaki sosyal adaletsizlik daha yumuşak iken bu değişimler sonucu zengin kesim halkını hoşgörmeye başlamış köylülüğü aşağılamıştır amerikanın yuppie leri türkiye de boy göstermiştir, gelenekler banal bulunmuştur. darbe ile birlikte zenginler iktidardaki egemenlik alanlarını arttırmıştır. medya ile günümüzde de devam eden bir dezenformasyon aralıksız yapılmıştır. işçi kendi dertlerinden çok zenginlerin sohbetlerine çözüm ara bir duruma geçmiştir. bu zengin tiksintisi günümüz siyasi aktörleri olan siyasal islamcıları doğurmuştur ancak onlar da halkın gazını atmaktan baska bir işe yaramamaktadır buna bir çok rant temelli ilişki örnek gösterilebilir bunlara tepki vermek için halkın bilinçlenmesi gerekmektedir ancak halk temel bilgi kaynağı olarak medyayı kullandığı için manipülasyonlara oldukça açıktır. toplumsal tepki verecek alanımız gayet kısıtlıdır bugün internete rtuk wikipedia nın kapanması sansurler vs. bunlara örnek gösterilebilir. ekonomideki bu dönüşüm bazı zengin ülkelerin yarar sağladığı bir düşüncedir ancak sanayileşme ve tarımda modernleşme hareketlerine geç kalmış ülkeler bu olaydan şu ana kadar hep zarar görmüştür. en çarpıcı örnek 80 de hayvancılıkta dünyada ikinci avrupa da birinci olan türkiye şu an hayvan ithal eden bir konumdadır.evet cumhuriyet doneminin başlangıcını şu sıralar eleştirmekteyiz ancak o dönemde ulkenin yeni kurulması, borçlar ve ikinci dünya savaşının kapıda olması ve bunun sonucu iaşe politikalarının zorunluluğu gibi konular hasır altina atılmaktadır. zenginlik ve refah göre bu neo libarel politikalar sonucu artmıştır ancak bunun ithalattaki vergi indirimleri gibi olayların sonucu olduğunu fark etmememiz gerçekten acı vericidir. bu politiklar tarımda makineleşmesini erkenden tamamlayan ülkelere bağımlılığı artırmaktadır. her ne kadar avrupa amerika gibi güçleri lanetlesek de onlar için çalışan bir konumdayız artık. tarımda verimlilik artışı yurt dışından ucuza mal getirmeyi sağlasa da köyden göçün bir diğer sebebidir. daha gözümden kaçan önemli konular vardır belki ancak bu ekonomik dönüşüm çok ciddi bir şekilde herkes tarafından irdelenmelidir. yoksa biz buz dağının görünen yüzünden yaptığımız çıkarımlarla gemiyi batıracak rotada ilerlemeye devam edeceğiz...