bugün

kardeşimin hikayesi

Zülfü Livaneli kitabıdır. Bir delilik ve cinayet romanı olarak sınıflandırabilir mi emin olamadığımdır aynı zamanda.

Klasik Livaneli ögeleri ve tarzının yanında kitaba ilişkin sadece aşkın olası yaptırım gücünün sınırlarını tartışmak en azından cinsiyet çalışmalarına ve queer teoriye haksızlık olabilir. Erkek bir/iki anlatıcının dilinden kutsallaştırılan, hiçbir zaman ulaşılamayan, karikatürize edilmiş bir şekilde "güzel" kılınan, klasik histeri krizleri ve delilikle akli melekelerine bel bağlanmayan kadın tarifi bir tek beni mi rahatsız etti bilmiyorum. Uğruna ölünen aşk, delilik hali, kişilik bölünmeleri kitabın temasını oluştururken aşık olunan kadının dayanılmaz pasifliği bir noktadan sonra "eh ama artık" dedirttirdi şahsen. Bu aşk hikayesini dinleyen Gazeteci kız bile yeni yetme, akıl oyunlarına kanmaya hazır "naiflikte", masum ve aşık olunmaya müsait bir genç kızdan daha fazlası asla değil. Saplantılı bir alt dudak ve göğüs dikizlemesi kadarlık bir kız, tecrübesiz, yaşı büyük olan mühendis tarafından hamur gibi şekillenmeye oldukça müsait. Diğer adı geçen ve aşkı delilikle taçlandırmada büyük bir role sahip olan Rus çevirmen kadınsa aşık olduğu kadını anlatırken bir erkeğin hoş görebileceği kadarlık bir sevgiden bahsediyor. Kendisi asla lezbiyen olamaz, aşık olduğu o kadınla cinsel teması düşünemez, yalnızca anne şefkatiyle korumak isteyebilir ve ne hikmetse bunu erkekler de anlayamaz. Yine bir yüceltme, karikatürize edip ulaşılmaz kılma, gerçeklikten koparıp soyutlama hali. Okuması bu bakış açısıyla hayalkırıklığı yarattı desem yanlış olmaz. Fazla basmakalıp, yazarının Livaneli olmasıysa şaşırtıcı.

Kitaptan uyarlanan filmlerin kitabın kendisinden daha başarılı olduğu çok nadir zamanlar olur. Çünkü filmin kitaptaki yoğun duyguyu aynı şekilde veremeyeceği bir anlamda bellidir zaten. Fakat bu kitabın filmi, hatta bir bölümlük kanıt, galip derviş tarzı dizilerde bile çekilmesi yeterince tatmin edici olabilir görüşündeyim. Olay örgüsü kesinlikle bundan daha fazlası değil maalesef ki.

Sonuç olarak Kısıtlı bir boş vakitte çabucak tüketmelik, Livaneli naifliği ve her kesime hitap edebilecek bir üslupla akıp gitmeye müsait bir roman olmuş kardeşimin hikayesi. Yormadığı ve okuyandan çok fazla çaba talep etmediğinden ötürü yoğun bir dönemden geçenler için ideal olabilir.