bugün

scener ur ett aktenskap

saf acının izleyiciye en iyi şekilde aktarıldığı bergman filmlerinden birisidir. bununla kalmayıp, izlediğim en iyi filmlerden birisidir. acıyı böylesine hissettirebilden pek az film vardır herhalde, bu film gibi.
"kadın erkek ilişkileri hep buraya varmak zorunda mı?" diye sormadan edemiyor insan.

"dün içimi büyük bir cesaret kapladı. bu ilk kez o eski yaşam tutkusunu içimde hissettim. bugünün neler getireceğini..
dönüp eski sınıf fotoğraflarıma baktım. on yaşımdaydım. daha önce gözümden kaçan bir şeyi fark eder gibi oldum şaşkınlık içinde. kabul etmeliyim ki kim olduğumu bilmiyorum. hiçbir fikrim yok. her zaman bana söylenenleri yaptım. kendimi bildim bileli hep söz dinleyen, uyumlu ve uysal biri oldum. küçük bir kızken kendimi kanıtlamak için birkaç kez patlama yaşadığımı hatırlıyorum. ama annemin ibret olsun diye bu patlamaların sonrasında beni katı şekilde cezalandırdığını hatırlıyorum. ben ve kardeşlerim uyumlu olacak şekilde yetiştirildik. çirkin ve kaba sabaydım. bu bana sık sık hatırlatılırdı. kısa zamanda düşündüklerimi paylaşmaz ve beklendiği gibi görünürsem ödüllendirileceğimi fark ettim. gerçek kandırmacaysa ergenlikte başladı. bütün düşüncelerim, duygularım erotizmle kuşatılmıştı. ama bundan aileme hiç bahsetmedim. aslında hiç kimseye bahsetmedim. oyunculuk, ketumluk benim ikinci kişiliğim oldu. babam kendisi gibi avukat olmamı istedi. oyuncu olmak istediğimi ima ettim. ya da hiç değilse tiyatroyla ilgilenmek istediğimi. bana güldüler. bu böylece sürdü. başka insanlarla ilişkilerimde, erkeklerle ilişkilerimde sürekli aynı ikiyüzlülük. kurallara uymak için hep aynı çaba. ve hiçbir zaman ben ne istiyorum diye düşünmedim. hep karşımdaki erkek ne istememi ister diye düşündüm. önceleri inandığımın aksine bu bencil olmamak değil. bu sadece korkaklık. ve bu korkaklık kim olduğumu bilmememden kaynaklanıyor. hiçbir zaman kim olduğumu bilmedim. sadece başkalarının isteklerine göre yaşadım. kendi isteklerimi hiç önemsemedim. hatamız ailelerimizin boyunduruğundan kurtulamamak, kendi koşullarımızla anlamlı bir şeyler yaratamamak oldu. her zaman aynı hatayı yaptık. ailelerimiz için yaşadık."

"sen ve ben birbirimizi çok şımartmıştık, hava geçirmez bir varoluşun içindeydik. her şey kusursuzdu, tek çatlak yoktu. oksijensizlikten öldük."

görsel
güncel Önemli Başlıklar