bugün
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi16
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- poposunu bacaklarını gösteren kadınlar enayi midir8
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması8
- cengiz ünder'in bıyığı12
- kurtlar vadisi pusu rezaleti9
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği21
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri10
- aleyna tilki nin annesi12
- anın görüntüsü18
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı63
- sexting haram mıdır23
- assembly kodu14
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur21
- erken seçim11
- junkman12
- ali koç8
- fenerbahçe14
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu10
- yazarların en rum özelliği21
- erdoğan'dan sonraki başkan20
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı10
- sadece sennn13
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir17
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti12
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- manyak olmaya karar verdim8
- ebbırı top gibi sektirme yarışması19
- sokakta kadın döven araplar12
mümkündür. zaten o yoldayız. fakat şöyle bir gerçeği de ele almak gerekir ki, cehaletin ve savaşın bu denli ilerlemesine avrupa vatandaşı insanlar izin vermek isterler mi? belkide isterler. alırız malı mülkü dayanırız kapılarına.
bu, dayatılan hegemonya ve ahlak yapısı ile alakalıdır ey sözlük. zenginler her zaman fakirleri kontrol ederler, fakiri kendi faydasına çalıştıramadıklarında aralarında karışıklık çıkartıp tekrar denerler. fakirler kendilerini uçurumun kenarında sanırlar çünkü onlar fakirler, zenginler bu durumun sadece parasızlık olduğunu da bilirler çünkü onlar zenginler.
yapay dünyalarda, yapay dini inançlarla, yapay düşmanlarla, yapay mutluluklarla yaşıyoruz. Biz fakirlerin hayatını zenginler dekore ediyor. moda anlayışımızı bile zenginler belirliyor. yıllar önce, fazla üretim kumaşların renkleri ile moda dalgalarında kullanılan kıyafetlerin renkleri arasında bir bağlantı kuran makaleler okumuştum.
işin şu kısmı var ki, üretilen bir şey satmak zorundadır. silah üretiyorsan, bunu satmak zorundasın. tıbbi malzeme üretiyorsan, bunu satmak zorundasın. ilaç üretiyorsan, bunu satmak zorundasın. bunun için de bir pazar lazımdır. tüm bu malları satacak bir pazar olarak savaş içinde bir kaç ülkeden daha kıyağı var mıdır?
sınıf savaşları çabuk biter, çünkü sınıf mevzusu ömürlük değildir nihayetinde ve çözüm basittir. siyasi kavgalar çabuk biter, çünkü siyaset, sınıftan daha kolay değişebilir bir kimlik sunar size. uğruna insanların ölmek isteyebileceği bir şey lazım!
Din? olrayt.
pazarları... pardon savaşları din temeline oturtursan, binlerce yıllık düşmanlıklar hortlar. her açıdan birbirinin aynı yaşayış tarzına sahip iki komşu bile, dedelerinin dedesinin dinlerinin farklı olması munasebetiyle kolayca kavgaya tutuşur.
Formül basit,
üret-pazar yarat-sat-üret-pazarı canlı tut-sat-üret...
Bütün bunlar olurken, sanat tarihi okuyan bir öğrencinin hliberal görüşleri veya yalova'da yaşayan bir köylünün muhafazakar görüşleri hiç bir sikim ifade etmez. pardon hiç bir sikimi değiştirmez. anca oy kullanılır, sonrasında siktir çekilir.
bu, dayatılan hegemonya ve ahlak yapısı ile alakalıdır ey sözlük. zenginler her zaman fakirleri kontrol ederler, fakiri kendi faydasına çalıştıramadıklarında aralarında karışıklık çıkartıp tekrar denerler. fakirler kendilerini uçurumun kenarında sanırlar çünkü onlar fakirler, zenginler bu durumun sadece parasızlık olduğunu da bilirler çünkü onlar zenginler.
yapay dünyalarda, yapay dini inançlarla, yapay düşmanlarla, yapay mutluluklarla yaşıyoruz. Biz fakirlerin hayatını zenginler dekore ediyor. moda anlayışımızı bile zenginler belirliyor. yıllar önce, fazla üretim kumaşların renkleri ile moda dalgalarında kullanılan kıyafetlerin renkleri arasında bir bağlantı kuran makaleler okumuştum.
işin şu kısmı var ki, üretilen bir şey satmak zorundadır. silah üretiyorsan, bunu satmak zorundasın. tıbbi malzeme üretiyorsan, bunu satmak zorundasın. ilaç üretiyorsan, bunu satmak zorundasın. bunun için de bir pazar lazımdır. tüm bu malları satacak bir pazar olarak savaş içinde bir kaç ülkeden daha kıyağı var mıdır?
sınıf savaşları çabuk biter, çünkü sınıf mevzusu ömürlük değildir nihayetinde ve çözüm basittir. siyasi kavgalar çabuk biter, çünkü siyaset, sınıftan daha kolay değişebilir bir kimlik sunar size. uğruna insanların ölmek isteyebileceği bir şey lazım!
Din? olrayt.
pazarları... pardon savaşları din temeline oturtursan, binlerce yıllık düşmanlıklar hortlar. her açıdan birbirinin aynı yaşayış tarzına sahip iki komşu bile, dedelerinin dedesinin dinlerinin farklı olması munasebetiyle kolayca kavgaya tutuşur.
Formül basit,
üret-pazar yarat-sat-üret-pazarı canlı tut-sat-üret...
Bütün bunlar olurken, sanat tarihi okuyan bir öğrencinin hliberal görüşleri veya yalova'da yaşayan bir köylünün muhafazakar görüşleri hiç bir sikim ifade etmez. pardon hiç bir sikimi değiştirmez. anca oy kullanılır, sonrasında siktir çekilir.
güncel Önemli Başlıklar