bugün

ak partiden önce aşure yapamıyorduk

eski türkiye'ye dair bilinmesi gereken gerçek.

evet, dinimizin gereği olan aşureyi ak partiden önce yapamıyorduk.

hiç unutmam 80'li yıllarda bir muharrem ayında annem ile birlikte çarşıya çıkmıştık. aslında ben çarşıya çıkmayı hiç sevmezdim, ama annem; "hadi oğlum gel o çok istediğin mantar tabancasından alacağız" deyince "yuppi" diyerek evden çıkmıştım.
neyse çarşı pazar dolaşıyoruz annemle birlikte, bir dükkana giriyoruz kuru üzüm alıyoruz, diğerine giriyoruz kuru kayısı alıyoruz, öbüründen ceviz içi, berikinden fındık içi falan, 10-15 dükkan gezdik.

"la nabıyoz biz anne manyak mıyız, aşurelik malzemelerin hepsini aynı yerden alsak ya" diye bağırdım.
annem yazık, "sus oğlum sus duyacak polisler" diye ağzımı kapattı.

kapattı kapatmasına ama iki sivil polis yanımıza yanaştı hemen.
tabi elimizdeki aşurelik malzemeleri anladılar hemen, el koydular, karakola gittik, ifade falan verdik, ben yemin ettim hatta "aşure yapmıcaz komiser amca, akşam çerez yicez, ben istedim" falan diye.
dinletemedik.
o gece nezarette kaldık annemle birlikte.
bizden başka 4-5 kadın ve çocukları da vardı, onlar da aşurelikten gözaltına alınmışlar.

ertesi gün çıkarıldığımız mahkemede, muharrem ayı sonuna kadar tutuklu kalmamıza karar verildi.

yazık babacığım açık görüşte ziyaretimize geldi, saçları bembeyaz olmuştu. "hanım çıkınca bi aşure yapsana canım çok çekti" dedi, annem kızdı ona tabi ki.

neyse, işte bu ülkede böyle günler yaşadık biz.
hatta cenazelerimizi yıkayacak imam bulamıyorduk. neden? çünkü imamlar duva bilmiyorlardı.

allaha şükür şimdi ak party var.
istediğimiz malzemelerle, istediğimiz gibi özgürce aşure yapabiliyoruz.

sırf bu bile ak partye oy vermek için geçerli sebeptir.

çalıyorlarmış, devletin kasasını boşaltıyorlarmış, devleti yandaşlara peşkeş çekiyorlarmış, önüne gelene kandırılıyorlarmış, bana ne?
ben yediğim aşureye bakarım.