bugün

son bir özür için tüm sevdiğim dostlardan

ve

''koşma yorulduysan, anaforda boğulduysan, sen de korkuyorsan yalnızlıktan, bilme istemiyorsan, bir an bile gülmüyorsan, sen de sıkıldıysan yalanlarımızdan''

diyerekten açmış olduğum başlıktır.

alkolik oldum: seninle aramız böyle olsun istemezdim. emin ol bir anda gelen çocukça ya da senin tabirinle veletçe bir istekle, lakayt bir tavırla, sağlıksız bir psikolojiyle, can sıkıntısı anında içine düştüğüm aymazlık sonrası yazdığım şeylerdi. bak şimdi birol abi, sana meriç dedim, seni meriç ilan ettim de şu sözlükteki asıl meriç benim. herkes biliyor benim ne mal olduğumu. böyle bir durumda ne kadar ciddiye alınabilir benim söylediklerim? ben burada en sevdiklerime bile çatmak istiyorum. kimseyle aram iyi olmamalı benim. kendime bile kızarken ben, sevdiklerimin bazı hareketleri çok doğal olarak bana batabiliyor. istemsiz bir şekilde evet. böyle bir yapıya sahibim. kendi ailem hakkında bile böyle düşünüyorum. sen de benim gibi ne istediğini, ne yaptığını bilmeyen bir manyağa pek de dostane olmayan sözler sarf edince, en son patladım sana, ayıp ettim, tutamadım kendimi. gördüm ki sen beni bir troll olarak kabul edemez, sevemez, bu halimle bağrına basamazsın. bu sözlükte öyle birkaç kişi var ama. onlar beni ben olduğum için severler. her neyse. her şey için özür dilerim. kusuruma bakma, beni mazur gör. kırılan vazo hiçbir zaman eskisi gibi olmaz goygoyundan nefret ederim. sevgi öyle bir şeydir ki paramparça olmuş, zerrelerine ayrılmış bir vazoyu bile bir araya getirebilir. başlıkta da belirttiğim gibi, ben seni seviyorum doğrusu, yalan değil. ve birazdan aşağıya yazacağım kişinin olduğu gibi, senin de saf kalpli biri olduğunu düşünüyorum. sen de heyecanla, duygularınla hareket ediyorsun ama elinden kötülük geleceğini hiç mi hiç düşünmüyorum. senin için söyleyebileceklerim bunlar. allah'a emanetsin. ha bu arada akp'li değilim.

tibb: dostum, senin nick altından defalarca prim yaptım. bir arkadaşın gibi göründüm bir hakkında atıp tuttum. ama inan ki seni seviyorum. ve benden sana ancak dost olur. ben profesyonel bilmem ne gibi yavşakları dost belleyemem. senin gibi temiz yürekli adamları sevebilirim ama. kimin ne mal olduğunu biliyorum. seninle uğraşmak hoşuma gitse de bundan sonra yapmayacağım. doğru değil. görüşlerini beğeniyorum. bu arada ben de senin gibi deistim sanırsam. inancınla alay etmek gibi bir maksadım yoktu. sporcu kimliğini de niçin beğenmeyelim ki gayet hoş bir tarza sahipsin. sana diyecek çok şeyim vardı da alkolik oldum senin payını aldı artık * senin için 1 gram bile kötü düşünmediğimi bil isterim. görüşürüz umarım. sen daha kolay bağışlıyorsun.

jimmy tudeski: hocam senin sürekli boş olduğunu vurguladım, yazar bile olmadığını falan söyledim. pişmanım. ben sana göre daha boşum. tutarsızın önde gideniyim. ne olur bana karşı kötü hissin varsa yok et onları. sevdiğim tiplerden bir tanesin sözlükte. sikkofield'i ya da herhangi birini takip etmen ile de alay etmiştim. halbuki senin desteklediğin tüm o görüşler mantıklı. savunduklarının çoğu doğru şeyler. bu yüzden dışarıda daha iyi bir insan olarak anıldığına kanaat getirdim. dikkat et kendine.

mel mel bakan gibson: ustam, mel mel bakan gibson ın şakşakçıları başlığını uplayıp seni topa tutan bendim. alkolik oldum'da bahsettiğim sebeplerden ötürü, yine sevdiğim bir insana da zarar verme, az da olsa onu sevgimden mahrum etme gibi şeytani bir düşünceden yola çıkmıştım herhalde. şakşakçın olduğunu falan düşünmüyorum. eğer öyleyse ben de onlardan biriyim. istikrarın ve doğruluğun adresinin beğenilmesinin garip bir yanı yok. beni azıcık seviyorsan bu kabahatimi bağışlamanı rica ediyorum. çoook iyi davran kendine.

paganviodio: dayı, senin sürekli alman hayranı olduğunu falan vurgulayıp durdum. senin görüşlerini çok yakın buluyorum inan ki. sadece komiğime giden bir tarza sahip olduğun için seni kızdırmak ve o tarzına biraz daha şahit olmak istiyorum. sen de beni mazur gör. saygılar.

cedricteki chen: senin müslümanlığını inan ki seviyorum. sen beni hep islam düşmanı olarak falan sanacaksın belki de. ya da samimi gelmeyecek söylediklerim falan. ya neyse sana buradan yazmayayım, konuşuruz zaten *

nadia nadia: sana ettiğim ayıbı kimseye etmedim. kötü söz kullandım sana karşı abla. dava edeceğin kişi bendim. ettin mi ne oldu bilmiyorum. şunu bil ki sebepsiz değildi. hakkında çevre beni doldurdu. nerede milliyetçilik karşıtı bir söylemde bulunsam direkt beğeniyordun. ben de bu çevredeki düşüncelere kapılıp sana kötü his beslemeye başladım. en son da sen gelip o başlıkta bana geri zekalı silinsin falan deyince hakkında o kötü sözü söyledim. sadece bir laftı. gerçek düşüncelerim değildi. senin iyi bir kalbin var. bilmem kaç hesap önce, intihar edeceğim diye başlık açtığımda beni durdurmaya çalışmıştın, hatırlarsın. görüşlerin umurumda bile değil doğrusu. insanlığı her daim ön plana koyarım. beni bağışlarsın umarım.

hayallerden hayatlar:seninle iyiyiz dimi, konuşuyoruz. yine de özür dilerim kardeşim çok uğraştım seninle de gereksiz yere. gerçi sen de beni baya ayar etmiştin bir zamanlar. her neyse *

oytunkaran: hocam edremitlisin bir gün belki yüz yüze geleceğiz. troll bile olmadığını falan söylüyorum, kafama estikçe sana sallıyorum falan; ama işin aslı öyle değil. senin neden trollüğe soyunduğunu anlayan biriyim, bir kere konuşmuştuk hatırlarsan. yoruldum fazla sözüm de kalmadı. sen de kusura kalma.

şimdilik bu kadar dostlar. daha çook hatam oldu çok. aklıma geldikçe yazarım. özür dilemeyi unuttuklarımdan da özür diliyorum.