bugün

sözlük yazarlarının itirafları

bu ve benzeri başlıklara en içten entrylerimi girmiştim. sözlük benim için çoğu zaman günlük şeklinde kullandığım siteydi. her yaşadığım acıda bir önceki entrylerimi silmiştim. belki benim gibi başkasının derdini kendine dert edinip üzülen oluyordur diye.
şimdi bilgi aktarmaya çalışsam da ne kadar aktarabiliyorumdur?

bugün anladım ki hayatımda geçirdiğim en zor günlerden birisiydi. yumurtalıklarımda kist oldu bir yıl boyunca her gün regl oldum, her gün ağladım yumurtalıklarımı sökemedim. yarım saat ayakta duramadığım ve insanların nasıl ayakta durduğunu merak ettiğim zamanlar oldu, saçlarımı bir ay öncesine kadar kazıdım, dostum dediğim kişi tarafından terk edildim. yani daha ne türlü bir acı çekebileceğimi sorguladım ancak isyan etmedim.

bir haftadır nefes alıp veremememin azabını çekiyorum. sürekli şarkı söyleyen ben artık nefes alamıyorum.
hayatımda hep ''artık hissizleştim'' demeyi istedim. çünkü acıdan hissizleşmek canımı yakmazdı. kollarım delik deşik, tahliller verip isyan etmeye başladım artık. saçlarımı çekmeye kalksam kafamda saç yok. kafama defalarca vurduğumda hala hissizleşemediğimi fark edip kırmak istiyorum. ben her tedavimde hangi arabanın altına kendimi atsam da çabucak bir ölüm yaşasam diye düşündüm. ve bir gün ben de artık hissetmiyorum deyip bu azaptan kurtulmak istiyorum. şu basit entryi girmek için bile soluğumun kesilmesi ve geri gelmesini beklemek bir azap.
eğer tanrı gerçekten varsa ya beni görmüyor ya da bu hayattan can çekişerek pes etmem için elinden geleni yapıyor. ona yaşamak için tırnaklarımı göstererek devam etmek artık azaptan öte. kırbaç vur ayaklarıma, sök bedenimi, al canımı diye odada haykırıyorum beni görmüyor. eğer dünyan buysa, 1.'si ''sahte dünya'' olarak bu dünyaysa senin ahiret olarak adlandırdığın yeri merak etmiyorum.
artık olmayan canımı yakma. sana yalvarmıyorum artık, bırak bedenimi huzurun ne demek olduğunu bir defa göreyim.