bugün

hiç gelmeyecek birini beklemek

günden güne daha çok yıpratır, yorar. geldiğinde ise, artık çok geç olduğunu fark eder, hiç gelmemiş olmasını, insanın o bekleme sürecinde taşıdığı inanca bağlandığını anlamak kaçınılmazdır.

geçenlerde bir şey okumuştum,
“boşvermek diş çektirmek gibidir. ilk zamanlarda dilin, dişinin olduğu kısma gider ve eksikliğini hissedip üzülürsün. artık acımaması farketmeyeceğin anlamına gelmezdi belki. fakat çektirmesen acırdı, değil mi? bir boşluk bıraktı ve onun eksikliğini hissediyorsun. bu durum biraz sürüyor. çektirmese miydin yani? hayır, çünkü canını yakıyordu ve sana zarar veriyordu.”

bazen önünüze bakmanız size sandığınızdan daha fazla şey katar. mesela mutluluk.