bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

ben bu yazıyı sana yazdım can. enişten ben...

bugün mayısın 28'i ve içimden sana bir şeyler karalamak geldi. geleceğin ile ilgili şimdiden seni uyarmak istiyorum.
şuan evlenme arefesi içerisindesin. yeni nişanlandın ve sen bu yazıyı okuduğun zaman ise ( eğer bir aksilik olmazsa) evli olacaksın.

senin mutlu olmanı ve harika bir hayat geçirmeni ismin gibi can-ı gönülden istiyorum. çünkü ben seni kardeşim gibi seviyorum. sen inanılmaz iyi kalpli, saf, temiz, adam gibi adamsın. mutluluğu herkesten çok sen hak ediyorsun.

ama can, bu mutluluğuna muhakkak gölge düşecek ve bunun baş mimarı da ablan olacak. evet ablanın bu huyunu hiç sevmiyorum ama ne yapsam bir tülü değişmedi. değişmez de.

sen sözlüyken bile annene sürekli eşini şikayet ediyordu. '' niye bunu yaptı? neden böyle? niçin öyle olmadı? '' vs gibi sürekli o kızı annene kötüleyip duruyordu. yaptığı iyi şeylerin konusunu asla açmıyordu. açmaz çünkü ablanın yapısı bu.

algı nedir bilir misin can? sürekli '' aslında o böyle '' dersen. bunu dinleyen kişi de zamanla onun öyle olduğuna inanır. yani annen şimdiden müstakbel eşini sevmemeye başladı can ve ablan sayesine ileride nefret edecek. kapınızı bile açan olmayacak. ne annen, ne de baban sizle konuşmayacak. karına bile gına gelecek ve aranızda büyük kavgalar çıkacak. sebep? sebep ablan olacak can.

çünkü ablanın hayatına kim girerse ( bu ev eşyası bile olsa bir türlü sevmez onu, sürekli onun kötü yanlarını görür ) hatırla 55 ekran plazmayı, neymiş görüntüsü iyi değilmiş, çamaşır makinasını hatırla. 2 senelik yeni çamaşır makinasını değişti ama yine de yenisinden bile memnun kalmadı. daha bir sürü şey...

ya bi düşün can. şöyle bir çevrene bak. ablan kimle iyi? hangi insanla iyi geçiniyor.

sülalende ablanla konuşan kim var? tamam anneannen kötü olabilir ama her gün anneanneni şeytan diye annene kötüleyen ve annenin de artık nefret etmesini sağlayan biridir ablan. dayıların da kötü olabilir. bunda hemfikirim ama onlardan da nefret etmesi hep ablanın sayesine olmuştur. gelinler ( yengelerin) hep ablan yüzüne kavga edip annenle küstüler. kışkırtan hep ablan oldu. küçücük olayları bile büyütüp kavgalar çıktı.

yahu baba tarafın bile ablan yüzüne araya soğukluk girdi. selen'le bile kavga etti ablan. artık hâlan da gelmiyor size. bitti gitti. benim annemi, abimi ,ablamı bile her gün bana kötüleyen biridir ablan. algı dedim can. işte zamanla dinleyen bıkıyor ve cevap dahi vermeden kabulleniyor her şeyi. demem o ki; sen de kabulleneceksin ve o çok sevdiğin karına sırt çevireceksin ve inan bana ondan nefret edeceksin. sevmeyeceksin karınıı can. ayrılmak isteyeceksin.

işte ablanı sakın dinleme. zaten eğer dinlersen bu yazıyı okumuş olacaksın.

yani boşanacaksın sen. ablana inanmış ve ablanın kışkırttığı annene inanmış biri olacaksın. doğal olarak da o kadını terkedip bir başına bırakacaksın.

sen bu yazıyı okurken belki çocuğun da olmuş olacak ama dediğim gibi ayrı kalacaksınız. çünkü sen ablanı ve anneni dinlemiş olacaksın. zaten öyle yaptığın için bu yazıyı aç oku dedim. yoksa keşke bu yazıyı okumasan can, keşke ayrılmasan da bu yazı benim içimde patlasa.

ama yok.

ablanı ben çok iyi tanıyorum.

benim kafamı bile her gün şişiriyor. '' canın karısı şöyle yapıyo, yok böyle yapıyor. bizimle gezmiyor ama kuzenleriyle geziyor. can buna müsade ediyor. can salağın teki, şimdiden karı sözü dinliyor '' falan..

yahu bak şöyle can. çevrene bak. oturduğumuz apartmanda bile kavga etmediği kimse yok ablanın.
en sevdiği arkadaşı berrin ile çoktan küstü. ablasıyla bile kavga etti. onla da konuşmuyor. rahman abiyle de kavga edecek ama zor tutuyoruz. neymiş çocuklara neden sessiz olun diye bağırıyormuş. yapma etme diyoruz dinlemiyor. hanifeye çatacağım diyor. zaten bu yazıyı okuyorsan bil ki, onlarla da konuşmuyor artık. çoktan etmiştir kavgasını.

mesela büşrayı çok seviyor di mi? inan bana o kız bize misafirliğe geldiği zaman sürekli onu da şikayet etti. '' sofrayı kaldırmıyor, yatağı kaldırmıyor, evi bile süpürmedi '' cart curt kafamı yedi can. lan kız gelmiş 2 gün kalacak işte. yani sen yapsan nolur.. neden kendini bu kadar sıkıyorsun. iyi şeylerini neden görmüyorsun? ama görmüyor işte can.

hee sen şimdi bu yazıyı okuyorsun ya, rahat ol yani. şuan ben de boşanmış bir adam olacağım. bunun da bilincindeyim. zaten beni de hayatından çıkarmasaydı bu yazıyı sana okutacak göt olmaz bende.

heh işte şimdi şöyle bir kafanda canlandır tüm geçmişi can.

suçlu bizler miyiz? yoksa bu karılar mı?

özetle senin de kaderin benle aynı.

az çok beni tanıdın sen. belki ablan sayesine şuan sen de benden nefret ediyorsun. ama ben çok mu kötü kalpli biriyim sence.
bence değilim can. ve sen de değilsin .

ama maalesef kadınların gazabına geleceğiz. çünkü daha şimdiden ablan algı çalışmalarına başladı bile. ulan her gün bir kız kötülenir mi ya. hele bir de evli olduğunuz günü düşünemiyorum. sana huzur olmaz ve üzülerek söylüyorum olmayacak da.

neyse can. bu demek değildir ki ben ablanı sevmedim. deli gibi sevdim. köpekler gibi sevdim. zaten köpek olup boynuma tasma takıp peşinden geldiğimden bu bellidir. ben her şeyimi, tüm dostlarımı, ailemi, annemi babamı, işimi her şeyi bırakıp geldim. hani derler ya ' karı köylüsü olmuş '' diye. ben öyle oldum can.

peki deydi mi?
nah değdi.

bu kadınlara ne yapsan yaranamazsın can. özet bu. daha yazarım ama gerek yok. aslında sen de biliyorsun her şeyi ama kabullenemiyorsun. sorun da orada zaten. özetle her şeyi kaybetmek istemiyor insan. bari diğerlerini elinde tutmak istiyor.

kendine iyi bak.
güncel Önemli Başlıklar