bugün

kelimelere dokulemeyen dertler

beyinde hasıl olan binlerce cümlenin hiç bir dilde karşılığının olmaması durumudur. tanımı yapılamaz, nedeni bilinemez, bir suçlu aranır ama asla bulunamaz, çözümü yok gibidir ve maalesef daima çoğuldur, zincirlemedir.

kimisi için yetersiz bir eğitimle başlar bu zincirleme reaksiyon. Yeterince eğitim ve öğretim göremediğini düşünen kişi buna bağlı olarak kötü bir çevreye sahip olmak, sevdiği ve istediği bir işte çalışamamak, mevcut işinde ise hayalleriyle, yapmak istedikleriyle, gelecek planlarıyla örtüşmeyen bir gelirle hayatının mahvolduğu hissine kapılır. Kurtulmak ister bu durumdan ama çok fazla seçeneği yoktur. Çünkü bir çok insana göre önemsenmeyecek derecede basit olduğuna inanmış, inandırılmıştır.

Kimisinin dertleri insan ilişkilerine dayalıdır. Sevdiği, değer verdiği insanın ihanetiyle kendini artık kimseye güvenemeyeceği bir ruh halinin içinde bulur insan ve reaksiyon başlar. Güvensizlik adlı canavar o kadar güçlü hale gelmiştir ki arka arkaya hatalı kararlar alınır önce. Çözülmesi gereken sorunlar kimseyle tartışılamadığı için içe atılır, ertelenir, bazen bilinçaltına itilir. Sonra etrafta kendine değer veren insanların da var olduğunu inkar eden kişi dostlarının, sevdiklerinin kalbini onarılamayacak şekilde kırmaya başlar. Sürekli tetikte durması gerektiğine her an arkasından vurulacağına inanmış, inandırılmıştır.

Bütün bu dertler çoğunlukla hissedilir. Bir şeylerin ters gittiği, olmaması gerektiği bilinir ama dediğim gibi tanımı yapılamaz, nedeni bilinemez, bir suçlu aranır ama bulunamaz, çözümü yok gibidir ve maalesef daima çoğuldur, kelimelere dökülemez. ''Madem kelimelere dökülemez ne halt etmeye onca cümle kurdun.'' diyorsanız eğer;

Ne diyeyim? siz de haklısınız.