bugün

lise anıları

Edebiyat dersiydi. Pencere kenarında en arka sırada oturuyordum. Sınav sorularını erkenden cevaplamış ve kağıdı hocanın masasına bırakmıştım. Ne hikmetse hocamız sınavı erken bitirenleri sınıftan dışarı salmadığından, ben de oturmuş boş bir kağıt üzerine bir şeyler karalıyordum. Kağıdı gövdemle kapatıp yanımdaki arkadaşımın neler çizdiğimi görmemesini isterken, sınıfta dolanan hocamız beni fark edip şüphelenmeye başladı. ve o an olan oldu işte...

"Bana bak, sana diyorum! Gel burayaaa!!! O kağıt ne, kopya mı çekmiştin yoksa, onu mu saklamaya çalışıyorsun?"

"Hııı???"

"Getir onu buraya, çabuk! Çabuk!!!"

"hayır, kopya değil..."

"Kopya değilse ne yazıyor üzerinde? Niye saklıyorsun? Getir şunu dedim sana!"

"Hocam getirmesem?" (kağıdı buruşturup top yaparım...)

"kime diyorum çocuk, ver şunu bana!!!"

"tamam hocam..."

Ceket iliklenir, Yumruğun içerisinde buruşuk bir top olmuş kağıt, Yavaş yavaş yürüyerek tahtanın önünde öfkeyle bekleyen hocanın yanına gidilir Ve maalesef teslim edilir...

"buyurun hocam... kızmayın ama size kopya olmadığını söylemiştim..."

"sus sus, ver bakayım şu kağıdı. görelim bakalım ne varmış üzerinde!"

Kağıdı açan kadının çığlıkları sınıfta yankılanır, Öğrenciler şaşkın, olan biteni anlamaya çalışır, Hoca iki eliyle başını sıkıca kavrayıp bana saydırmaya başlar,

"terbiyesiz, ahlaksız çocuk, bu ne rezillik, bu ne kepazelik, öğretmenlik hayatım boyunca böyle bir pisliğe ilk kez şahit oluyorum, püüüü sana, yazıklar olsun, defol, defol, geç sırana, gözüm görmesin seni!!!"

Ben küçük emrah modunda, başı öne eğik, sıramın yolunu tutarken, Kağıt yerde, tüm sınıf çember olup etrafına üşüştüğünde üzerinde neler varmış, hoca neden bu denli kızmış görür; koca memeli, ince belli, geniş kalçalı ve ziyadesiyle erotik(!) pozlar veren çıplak kadın çizimleri!!! ah şu ergenlik...