bugün

trabzon kızları

askerliği yeni bitirmenin heyecanı ve gazıyla sırt çantamı alıp o an bulunduğum otogarda aklıma neresi gelirse otobüse atlayarak şehir şehir gezmeye başlamıştım. duraklarımdan biri de üniversitedeki en yakın arkadaşlarımdan birinin de yaşadığı trabzon'du. sağ olsun vaktini bana ayırıp birkaç gün boyunca şehri gezerken eşlik etmişti. Dünyaca meşhur şu leş hamburgercilerden birinde yemek yerken takılmak için ona şehrin kızların pek hoş olduğunu, ne diye bir türlü istanbul'daki platonik aşkını unutamadığını sordum...

-abi ne güzelmiş trabzon'un kızları.

+hı hı sorma çok güzel.

-niye yahu baksana istanbul'da bayıldığın cadde kızlarından farksızlar. işte tam senin istediğin gibi hoş ve bakımlı. birini bul da evlen artık.

+yok kalsın dostum. konuşmalarını duy da ondan sonra karar ver.

-nasıl yani?

+bi' dinlesene şunları...

ve hemen yan masada, burnumuzun dibinde konuşan iki kızı dinlemeye başlarız...

-üüüüüiifff...

+nooldiii?

-pen doymaaaduum!

+pen daaaaa!

-eeiy o zaman kidelum eve da yabalum iki kilo batateezz!!!

+heeeee... gaak! Haydee...

uzunca bir süre güldüğümü ve hiçbir şey söyleyemediğimi hatırlıyorum. arkadaş hâlâ bekar ve ona o günden beri asla memleketinden bir kız bul da evlen artık esprisi yapmıyorum.