bugün

annesi sus dedikçe daha yüksek sesle ağlayan çocuk

gözleri ağlamaktan kan çanağı olmuş çocuktur.

anı tazelemeye gerek yok, hemen hepimiz rastlıyoruz bu çocuklara sıklıkla sokaklarda, gittiğimiz mekanlarda ama sanırım en çok süpermarketlerde.

dikkat edin annesinin elini bırakmış çocuklar bunlar.

misal, bir şey gördüler ve anneleri almadı mı önce mızmızlanırlar. aldırmaz gibi duran annelerinin işte o an bırakırlar ellerini. çekiştirirler bluzünden veya eteğinden. hala umursamaz bir tavır sergiliyor ise anne, çömerler yere sonra ki bu isyan bayrağını çektikleri anlamına gelir sıklıkla. " bak ben gidiyorum " denmesine aldırmadan başlarlar ağlamaya. dikkat edin bu safhada gözlerinden yaş gelmez bu çocukların. gözleri kısar, çömdükleri yerde ıkınırlar ağlamak için.

duygusal insanlarız neticesinde. ağlayan çocuk gördük mü neden olduğuna bakmadan ağlatanı arar gözlerimiz. anne, çocuğunun yanına gelip çekiştirdiğinde çocuğunu yerden kalksın diye yan gözle inceleriz bir de. dikkat çektiğini anlayan çocuk annesinden ne istediğini unutmuş olsa dahi yarıda bırakmaz eylemini tabii. basar yaygarayı.

sonra anne de çıkar zıvanadan. "bir daha götürmeyeceğim seni hiçbir yere" bilinen en eski ve en etkili metoddur çocuğu susturmaya yarayan. o da yaramazsa bir iki çimdik belki. bu kez de canı yandığından daha sesli ağlamaya başlar ya çocuk o daha fena. bir de ağlarken konuşmaya çabalar hani, ne dediği belli olmaz, artık yüzü pancar gibidir.

zıplayanları dahi gördüm oldukları yerde ya da daha komiği annesi çekiştirdikçe sağda solda gördüğü bir şeye tutunup gitmemek için direneni. hele çimdik üstüne bir de parmak sallandı mı kendisine kapanmayan ağzının içinde birikmiş tükürüklerini seçmek zor olmaz izleyene.

şımarık olsun olmasın istediği olmayınca çıldıran, anne ilgilenmedikçe dikkat çekmeye çabalayan, sus dendikçe daha fazla hıçkıran çocuklar bunlar.