kabullenilemeyen tarihi olaylar

öncelikle kişisel tarihimize baktiğimizda her daim yenilgilerimize alamanlar 5 yedi ondan biz de kabak oyulduk tarzi bahaneler uydurup matematiksel kesinliklere öteleme yapariz.

coktur kafama takılan kelamlar var. zeki alasya metin akpinar'in oynamış oldugu deliler oyununda boncuklu deli ibrahim'in dedikleri.

orda söyle diyordu;

'ne tarihi siz tarih mi yaziyorsunuz, sizin yazdiğiniz VUKU'-i HÂL, dedikodu, muzir nesriyat'

gerçekten ne kadar kişisel tarihimize objektif yaklasabiliyoruz?

bu suretle daha kişisel tarihlerine eğriye eğri doğruya doğru bir yargı oluşturamayan, daha oluşturmaktan kaçanların vucuda getirdiği bir toplum elbette ya tarihi olaylari bir efsane haline sokar yahut yerin dibine sokup pas gecerler.

siz hala bireylerin kalitesizliğinin toplamının toplumu sekillendirdiğini pas mı geciyorsunuz?

peki diyelim ki boncuklu deli ibrahim dediğiniz kişi karsınıza aslanlar gibi cıkıp sizi ayar manyaği yaparsa o vakit ne hal yiyeceksiniz?

yahut yedi kule zindanlarında irzina gecilip bogulan genç osman ciksa?

intihar mı etti yoksa öldürüldü mü diye senelerce süren tartışmanın odak noktasi olan matrakliğin en başat örneği olan sultan abdülaziz ciksa karsiniza ne olur?

hadi bunlar hükümdar sömürücü diyelim, peki enver paşanın hiyarliği yüzünden sarıkamış'ta kursun atmadan donarak can veren askerler karsınıza ciksa ne yapacaksiniz?

vatan millet sakaryaciliğa tam gaz mı vereceksiniz? yoksa kuyrugunuzu kıcınıza sıkıstırıp iki büklüm kalacak mısınız?

hadi zor değil bunlari itiraf etmek, ama elbette gerçek hayatta bunlarin olmasi zor.

elbette siz de kitleleri acimasizca dolandirmaktan hicran duymayiniz, duymayiniz ki ezberiniz bir milim sasirtildığinda kozmos size kahkaha gülsün...