hakkimi helal etmiyorum

kişinin kendini sonuna dek tutmasiyla efendiliğin,celebiliğin hiyarlık olarak adedilmesinden dolayi muhatabin azdikca azmasi neticesin söylenen sözdür.

cenazelerde imam cemaate sorar.

'merhumu nasıl bilirdiniz?'

ahali hep bir agizdan;

'iyi bilirdik'

'hakkınızı helal ediyor musunuz?'

'helal olsun'

üc defa hizli hakkınızı helal ediyormusunuz diye sorar ve merhumu gömebilirsiniz der. millette tabutu tasimak için hurra eder.

bu ritüellleri hemen hepimiz yasamiş ve içinde bulunmusuzdur.

fakat benim merakımı celbeten bir şey var.

diyelim ki feridun çölgecen oynadiği roller kaleminden ac gözlüğü ve pstlugu sancak edinmiş birisi ile calisiyorsunuz. sizi üc otuz paraya calisitir, primler ödenmez, maas zamaninda yatmaz hakkınızı hukkunuzu aradiğiniz vakit nankor diye üzerinize harlar.

hadi bunlari bir kenara atalim birde sunu ekleyelim diyelim ki sizi fazla mesaiye birakti. evinize gidemeniz ve evinize sapik bir katil girip aile fertlerini öldürdü.

siz o feridun çölgecen insanina vefat ettiğinde hakkınızı helal eder misiniz?

hadi ekstrem durumlari geçtim, sizin hakkınızı catir catir yiyenlere hakkınızı helal edermisiniz?

toplumsal baskılarla gittiğiniz cenazede helal olsun mu dersiniz, susar mısınız, haram olsun mu dersiniz yahut gestus yaparak mı helal olsun dersiniz.

hadi helal olsun dediniz bu seferde huzursuz olmaz mısınız?

allahın huzurunda allaha kazık atmaya calisiyormus gibi yapmak içinize oturmaz mı?

oturur elbette.

bakın bu dünyada sizi ve sizleri üzen, hakkınız gaspetenlere hak helal etmek bir aptallıktır.

niye cenab-ı ha bana kul hakkıyla gelmeyin dediğini bir düsünün.

hatta ben de söyle bir yorumda bulunayim.

cünkü kul hakkı yendiği vakit hakkı yenilen kişi içini kin ve nefret kaplar. önce hasmından sonra kendinden nefret eder. bu nefret onun insanlık vasiflarini kaybetmesine sebebiyet verir ve kamil bir insan olmasini engeller. bir de kinin seytanin kahkahasi oldugunu ekleyiniz.

zaten bu adalet duygusu zalimlerin kafasina sıkmamızı engelliyor. siz savciliğa sikayette bulunmadiğiniz vakit size yapilanlarin hesabini kimse sormaz. ama bir dilekce yazarsiniz artik unuttum hangi mahkeme bakarsa artik sanıgı yargilar. kamu davasi da zaten öyle yahut böyle görülür.

bu tip konular gayet kıllı konulardir. kendi eksenimden izahat verdim, ama hayat böyledir. hak eden helal edilir, hak edilmeyene helal edilmez.

hak etmeyenin ne dirisine gidilir, ne cenazesine gidilir, ne de cenazeme gel denir.

ne yapalim hayat bu....

ek olarak arzu edenler sunu da bir kıraat etsin bakalım;

(bkz: bir ölünün defteri)