bugün

turk milletine kurtlar vadisi tuzagi

türk halkına kurtlar vadisi adlı dizi vasıtasıyla kurulan tuzaktır.

Vakti zamanında Metal Fırtına romanı ile fırtınalar estiren yazarın iddiasıdır. Yazar da aynı şekilde türk halkına benzer bir tuzak kurmuş, türk ordusunu amerikalılar karşısında çil yavrusu gibi dağılan, çaresiz, eli kolu bağlı bir zavallı gibi göstermişti. Kimbilir, belki de Kurtlar Vadisi yapımcılarının tema olarak kendi yazdığı derin imparatorluk yerine Selman Kayabaşı tarafından yazılan Teşkilat isimli romanı tercih etmelerine bozulmuştur.

Öte yandan, her ne kadar aynı bokun laciverdi olsa da, iddia sahibi bir noktaya kadar iddiasında haklı görünüyor.

Kurtlar Vadisi'nin daha önce yayınlanan bölümlerinde konsept danışmanı Soner Yalçın iken, pusu versiyonunda eksen tamamen selman kayabaşı'nın teşkilat romanına kaymıştır. Selman Kayabaşı'nın daha önce yeni şafak gazetesi'nde ve interhaber haber sitesinde çalıştığı gözönünde bulundurulduğunda, kurtlar vadisi'nin yapımcılarının hangi unsurları kendilerine dayanak olarak aldıkları üç aşağı beş yukarı tahmin edilebilir değil mi? Dizide istihbarat merkezli güçlerin ve bazı sermaye gruplarının (biri hariç) amerikan ve israil yanlısı gibi gösterilmesi, her köşe başından işbirlikçi bir ajanın fırlaması da bunu doğrular niteliktedir.

Ayrıca dizide terör örgütü mensubu bir karakterin (Muro) her ne kadar örgüt davasına kendini adamış, uyuşturucu ve organ kaçakçısı biri olsa da, sevimli gösterilerek özünde ezilmiş ve mazlum bir halkın haklı davasını güttüğü şeklinde verilen izlenim ile türk halkının bilinçaltına şırınga edilenin, iktidar partisinin açtığı kürt kartı ile ne kadar paralellik gösterdiği de eminim ki bir tesadüftür.

Önümüze konan hep aynı boktur, sadece renkleri değişiktir ve bizler rengi en çok hoşumuza giden boku alıp bir güzel yemekteyiz. Oysa tüm bu boklardan yayılan kokunun aynı olduğunun algılanamaması da koku alma organlarımızın servis dışı olmasından kaynaklanmaktadır.
güncel Önemli Başlıklar