bugün

half life oynarken oyunun sinirlarinin ardinda ne var diye dusunmek

yaratıcı turk gencliginin bir ürünüdür. half-life'ın çok tutulduğu zamanlarda zaten başka oynanıcak oyun yoktu.millet hl oynamasa cs oynuyordu.bu durumda,saatlerini harcadığı oyunda ufkun ötesine geçme isteği olması doğaldır.ben de merak etmemiş değilimdir.lakin gökyüzüne ya da etrafa bir bakıcak olursanız ; bulutların,dağların hep aynı olduğunu,hepsinin texture olduğunu görebilirsiniz.yine de gitmek,o duvarların ardını aşıp fethetmeyi istemek(zıplaya zıplaya duvarı aşmaya çalışmak,hatta öteki arkadaşın omzuna çıkmaya çalışmak) her Türk gencinde olasıgelen özelliktir*