bugün

sakarya türküsü

bir nankörün, bir hainin rezil bir şiiridir. ne diyor?

"yüz üstü çok süründün ayağa kalk sakarya"

ne demezsin!.. kendi fikrindeki hainler sebebiyle yunan sakarya'yı da geçti. yunan'ı durduran beğenmediği mustafa kemal atatürk'tü...

anlaşılan sakarya'nın düşman çizmesinden kurtulmasından hiç memnun değil, yüz üstü süründüğünü düşünüyor olmalı ki "ayağa kalk" diyor. çaktırmadan "yunan gelsin" demeye getiriyor... lan sakarya yunan'dan kurtarılmış, hem de senin gibi hainlerin çıkardığı sayısız isyana rağmen! niye sürünüyor olsun? daha nasıl ayağa kalksın?

başka?

"öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!"... ne ki sakarya'ya seslenir gibi yaparak aşağılık yobazlara sesleniyor... onlar da bunu okuyunca pek bir hisleniyorlar! kimin yurduymuş o "öz yurt"? vatanı yunan'a peşkeş çekmek için isyan üstüne isyan çıkaran, şu milleti yüzyıllarca süründüren, cahil, yoksul bırakan, düyun-u umumiye'ye, kapitülasyonlara mahkum eden yobazların mı?

üstelik sürünmekten şikayet edecek kişinin öncelikle kendisinin sürüngen olmaması lazım. söz konusu şahsın karakterini merak edenler, menderes'e örtülü ödenekten kendisine mama vermesi için ağlayıp sızlayarak, el etek öperek yazdığı mektuplara baksın... bu şahıs zamanında devletin okusun diye verdiği bursu paris batakhanelerinde yemiş bir şahıstır. kırk yaşından sonra huyunun değiştiğini iddia etti ama malum mektupları okuyanlar değişmediğini görür.