bugün

berberde saç yıkatmak

insanda garip duygulanımlara yol açan berber aktivitesidir.zira soğuk mu yoksa sıcak mı olduğuna bir türlü karar veremeyen suyun yarattığı fiziksel gelgitler bir tarafa, berberin saçınızı yıkarken suratınızı da çamaşır sıkar gibi mıncıklayıp acaip şekillere sokması gururunuzda yer yer incinmelere neden olur, yaşamayan olmamıştır.

bununla birlikte yıkama aktivitesi bitip sıra kurulama aktivitesine geldiğinde içinizi yalayıp geçen o haşin korkuyu kim yaşamamıştır ki?zira saç çamaşır gibi yıkanıp yüzünüzden şipil şipil akan su damlacıklarına masum masum bakıp arkanıza yaslanmışken havluyla size saldıran berberden korkmadığını söyleyecek tek kişi bile tanımıyorum.

daha "ulan yavaş" demenize bile fırsat vermeden o kullanılmışlık ve kirlenmişiğin yarattığı buruşukluk haliyle canavara dönüşmüş havlusuyla saldıran bir berberin silueti.

tanrım...!

bir yandan saçınıza yaptığı pikelerle aptala dönüştürmesi, bir yandan da ağız burun tanımadan suratınızı ovalaması berberin; içine düştüğünüz ümitsizliği bir vehamet boyutuna getirir bu çok açık.

bütün bu kabus dolu dakikalardan hareketle, berberde saç yıkatmak aktivitesi iki ucu boklu değnek kıvamında gel gitler yaratan vahim bir ekşına davetiye çıkarır.yani yıkatsan bir türlü, yıkatmasan başka türlü...!
*