bugün

potansiyel entryleri telefona kaydetmek

internet dünyası ile kendi sosyal hayatını birbirinden ayırmakta zorlanan, evde işyerinde her yerde ne yapsam da sözlük dünyasının .mına koysam, ne etsem de celebrity olsam diye kafa patlatan hastalıklı bünyelerin sergiledikleri davranışın mütemadi bir hal alması.

Bilimsel olarak Bir davranışın alışkanlık haline dönmesi için aynı davranışın 21 gün boyunca yapılması gerekir. Eline telefonu alıp aklına gelen başlıkları kaydetmeye başlayan kişi tam tamına 21 gün sonra sokağın ortasında elinde telefonla zağar gibi dolaşıp sağa sola manasız manasız bakmaya başlar. Sürekli olarak kendine malzeme arar. Artık o bir bağımlıdır. Telefonunu hiçbir zaman cebine koymaz ve sürekli olarak tetikte bekler. Çevresinde ki olaylara karşı daha duyarsız bir birey olur. Bir nevi gazeteci olur çıkar. Adam yanında can çekişip ölse "ben işimi yapıyorum arkadaş, benim işim can kurtarmak değil, bunun bir haber niteliği var, sözlüğe yazmam lazım" deyip adamın orada ölmesini bekler. Yazık.

Bu hastalık genellikle sözlük dünyası ile yeni tanışmış kişi hastalığıdır. Neden diyeceksiniz? Hemen açıklayayım. Yeni gelen bi yazarın yazılarını kimse okumaz arkadaş. Nicki yenidir, aşinalık kazanmamıştır, tarzı bilinmez, kimse tanımaz. Eğer birde uzun yazıyorsa iyice boku yedi demektir. Çünkü burada Önce yazının uzunluğuna sonra nicke bakılır. Nick tanıdık ve uzun yazıları okunacak cinsten bir yazarsa okunmaya başlanır. Değilse "ziktir lan g.t bu kadar uzun yazılır mı?" deyip sayfa kapatılır. Doğru olan bu mudur? Tabi ki değildir. lakin uygulamada olan budur. O yüzden bu yazarların ruh halini iyi anlamak gerekir. "ulan şu sözlüğün en kaliteli en okunur yazılarını ben yazıyorum ama bırak oylanmayı okunmuyor bile yazdıklarım. Bir şeyler yapıp kendimi göstermem olay olmam lazım" gibi bir bilinçaltı vardır bu yeni yazarlarda. Yazık.

O yüzden sözlüğü kendi sosyal hayatına taşır ve gün boyu öyle bir başlık açacağım ortalığın .mına koyacağım başlığına bir şeyler karalama şerefine nail olmanın hevesi ile elinden telefonu düşürmez. Gün boyu en ilginç en dikkat çekici başlığı bulmakla meşguldür. Mesela çarşıda çocuğunu azarlayan bir anne gördüğü zaman hemen bunu sözlüğe taşımak gerektiğini düşünür ve çarşıda çocuğuna tekme tokat dalan acımasız anne gibi bir başlık açar. Ya da tam ezan okunduğu sıra "ezan, din, türban..." gibi kutsallarla dalga geçilecek türden başlıklar açayım da olay olayım deyip Bu ezan tüm sevip de kavuşamayanlar için gelsin gibi bir başlığı telefonunun arşiv bölümüne kaydeder. Ya da chelsea-manchester maçını izlediği anda cristiano ronaldo'nun kullanacağı frikik sırasında chelsea barajının Keban barajından daha pahalı olması gibi bir başlık açayım da spor sever yazarların oylarını da alayım diye düşünür. Yemezler olum.

Efendim Velhasıl kelam bu sözlük olayını fazla abartmayınız, içinizden geldiği gibi yazın gitsin. Nedir öyle telefona kaydetmeler, provakatif başlık açmalar falan. Yakışmıyor efenim yakışmıyor.