bugün
- junkman13
- anın görüntüsü17
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı8
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- icardi19059
- yigitzsche15
- başıboş köpek sorunu25
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak18
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği20
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
kim yiyecek meselesidir!...
türkiye'de siyaset hep din-iman üzerinden tartışılır. akp gibi partiler böyle olmasını özellikle isterler. hatta ben de yandaş trollerin gazına gelip, aynı doğrultuda çok yorum yazdım.
oysa mesele din iman meselesi değil. ancak "din iman" diye kandırılan geri zekalılar veya bile bile işi bu noktaya çekmeye çalışan kan emiciler böyle düşünür, böyleymiş gibi yapar.
velhasıl, mesele kim yiyecek meselesidir... partiler belirli çıkar gruplarının çıkarlarını savunmak için kurulurlar. iktidara geldiklerinde zevahiri kurtarmak için halkın yararına da bir şeyler yaparlar fakat en büyük yararı temsil ettikleri çıkar grupları ve siyasiler görür. akp için de durum böyledir, mhp için de , chp için de...
amma velakin bu demek değildir ki akp ve chp arasında bir fark yok... şöyle izah edeyim:
halka kaşıkla verip, kepçeyle almak kaçınılmazdır. vampir yarasalar sığırların kanını emerken, ısırdıkları bölgeye salyaları bulaşır. salyalarının uyuşturucu etkisi vardır. sığır kanının emildiğini fark etmez bile. yani halkı soyarken mümkün olduğu nispette hissettirmemek icap eder. en iyi yol başarılı dolandırıcıların, yankesicilerin yaptığı gibi kuş göstermektir. "aaa bak kuş!" dersin, saftirik kuşa bakarken parasını cebinden çekersin. kuş, din olur, iman olur, vatan olur, millet olur, sakarya olur, türban olur... özellikle din referanslı kuşlar halkın ilgisini en çok çekenlerdir. en iyi soygun düzeni dini temeller üzerinden yükseltilir.
özetle din temelli siyaset yapar görüntüsü veren partilerin soyma, çalma, çırpma imkanları çok daha fazladır. chp kendisini "sosyal demokrat ve laiklik taraflısı" bir parti olarak tanımlamaktadır. isteseler bile fazla din gazı veremezler, verseler bile inandırıcı olamazlar ve ayrıca din oyununa gelmeye müsait olmayan tabanlarını kaybetme tehlikesi doğar. onlar da "atatürk, laiklik" vurgusu ile iş görmeye çalıştılar uzun süre ama tıkandılar haliyle. hükümetin yolsuzluklarını gündeme getirerek sonuç alacaklarını sandılar ama vampir yarasa salyasının uyuşturucu gücünü hafife aldıkları ortaya çıktı. şimdi yeni bir yol arayışındalar...
"sosyal demokrat" olduklarını iddia ettiklerine göre emekçinin yanında olmaları gerekir. asgari ücretin en az iki kat arttırılması, taşeronlaşmaya son verilmesi, iş güvencesinin güçlendirilmesi, sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması, sendika ağalığının önlenmesi vb. politikaları ön plana çıkarmaları beklenir. haksızlık yapmamak için, soma katliamı öncesinde de görüldüğü gibi bu konularda akp gibi hepten duyarsız olmadıklarını söylemeliyim. fakat bu politikaları ana politika çizgileri haline getirmeye bir türlü yanaşmıyorlar. zira chp'nin il ve ilçe yönetimleri de aynen akp gibi patronlardan geçilmiyor. tüm bu problemlere rağmen her aklı başında emekçinin "şimdilik" saf tutması gereken cephe chp cephesidir. çünkü chp, içindeki patronlar her ne kadar istemese de, işçinin taleplerine akp kadar duyarsız kalamaz. soma gibi bir kaza yaşandığında ilgili bakan bir gün bile iş başında kalamaz.
kendini "dindar" olarak tanımlayanlara lafım yok, politik tercihlerini dini görüşleri doğrultusunda yapmadıkları sürece. eğer dini görüşleri doğrultusunda politik tercih yapıyorlarsa, şahsen patron mu, emekçi veya küçük esnaf mı olduklarına bakarım. patronlarsa lafım olmaz, emekçi veya küçük esnafsalar aptal oldukları teşhisini koyarım. aptaldırlar zira oyunun gerçekte din temeli üzerinde oynanmadığını göremiyorlar, görmek istemiyorlar, kendilerine kuş gösterildiğini fark etmiyorlar.
ey aptallar! sizin çıkarlarınız ile patronların çıkarları asla bir olamaz! akp'nin yaşam odası zorunluluğu getiren ilo'nun 176 sayılı sözleşmesini neden imzalamadığını sanıyorsunuz? bu tutumlarının sınıfsal çıkarlarından alakasız olduğunu mu sanıyorsunuz? villalarda yaşayan, ciplerden inmeyen akp yöneticilerinin "zenci" edebiyatına kanacak kadar geri zekalı mısınız? siz, onlar değilsiniz. anlayın artık!...
işte kader gibi dini kavramlarla uyuşturarak cana kıymaya tarihi bir örnek:
http://sosyal.hurriyet.co...Yilmaz-ozdil/10424/Fitrat
bu da akbaba topluluğu:
http://www.odatv.com/n.ph...u-ortaya-cikti-1705141200
türkiye'de siyaset hep din-iman üzerinden tartışılır. akp gibi partiler böyle olmasını özellikle isterler. hatta ben de yandaş trollerin gazına gelip, aynı doğrultuda çok yorum yazdım.
oysa mesele din iman meselesi değil. ancak "din iman" diye kandırılan geri zekalılar veya bile bile işi bu noktaya çekmeye çalışan kan emiciler böyle düşünür, böyleymiş gibi yapar.
velhasıl, mesele kim yiyecek meselesidir... partiler belirli çıkar gruplarının çıkarlarını savunmak için kurulurlar. iktidara geldiklerinde zevahiri kurtarmak için halkın yararına da bir şeyler yaparlar fakat en büyük yararı temsil ettikleri çıkar grupları ve siyasiler görür. akp için de durum böyledir, mhp için de , chp için de...
amma velakin bu demek değildir ki akp ve chp arasında bir fark yok... şöyle izah edeyim:
halka kaşıkla verip, kepçeyle almak kaçınılmazdır. vampir yarasalar sığırların kanını emerken, ısırdıkları bölgeye salyaları bulaşır. salyalarının uyuşturucu etkisi vardır. sığır kanının emildiğini fark etmez bile. yani halkı soyarken mümkün olduğu nispette hissettirmemek icap eder. en iyi yol başarılı dolandırıcıların, yankesicilerin yaptığı gibi kuş göstermektir. "aaa bak kuş!" dersin, saftirik kuşa bakarken parasını cebinden çekersin. kuş, din olur, iman olur, vatan olur, millet olur, sakarya olur, türban olur... özellikle din referanslı kuşlar halkın ilgisini en çok çekenlerdir. en iyi soygun düzeni dini temeller üzerinden yükseltilir.
özetle din temelli siyaset yapar görüntüsü veren partilerin soyma, çalma, çırpma imkanları çok daha fazladır. chp kendisini "sosyal demokrat ve laiklik taraflısı" bir parti olarak tanımlamaktadır. isteseler bile fazla din gazı veremezler, verseler bile inandırıcı olamazlar ve ayrıca din oyununa gelmeye müsait olmayan tabanlarını kaybetme tehlikesi doğar. onlar da "atatürk, laiklik" vurgusu ile iş görmeye çalıştılar uzun süre ama tıkandılar haliyle. hükümetin yolsuzluklarını gündeme getirerek sonuç alacaklarını sandılar ama vampir yarasa salyasının uyuşturucu gücünü hafife aldıkları ortaya çıktı. şimdi yeni bir yol arayışındalar...
"sosyal demokrat" olduklarını iddia ettiklerine göre emekçinin yanında olmaları gerekir. asgari ücretin en az iki kat arttırılması, taşeronlaşmaya son verilmesi, iş güvencesinin güçlendirilmesi, sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması, sendika ağalığının önlenmesi vb. politikaları ön plana çıkarmaları beklenir. haksızlık yapmamak için, soma katliamı öncesinde de görüldüğü gibi bu konularda akp gibi hepten duyarsız olmadıklarını söylemeliyim. fakat bu politikaları ana politika çizgileri haline getirmeye bir türlü yanaşmıyorlar. zira chp'nin il ve ilçe yönetimleri de aynen akp gibi patronlardan geçilmiyor. tüm bu problemlere rağmen her aklı başında emekçinin "şimdilik" saf tutması gereken cephe chp cephesidir. çünkü chp, içindeki patronlar her ne kadar istemese de, işçinin taleplerine akp kadar duyarsız kalamaz. soma gibi bir kaza yaşandığında ilgili bakan bir gün bile iş başında kalamaz.
kendini "dindar" olarak tanımlayanlara lafım yok, politik tercihlerini dini görüşleri doğrultusunda yapmadıkları sürece. eğer dini görüşleri doğrultusunda politik tercih yapıyorlarsa, şahsen patron mu, emekçi veya küçük esnaf mı olduklarına bakarım. patronlarsa lafım olmaz, emekçi veya küçük esnafsalar aptal oldukları teşhisini koyarım. aptaldırlar zira oyunun gerçekte din temeli üzerinde oynanmadığını göremiyorlar, görmek istemiyorlar, kendilerine kuş gösterildiğini fark etmiyorlar.
ey aptallar! sizin çıkarlarınız ile patronların çıkarları asla bir olamaz! akp'nin yaşam odası zorunluluğu getiren ilo'nun 176 sayılı sözleşmesini neden imzalamadığını sanıyorsunuz? bu tutumlarının sınıfsal çıkarlarından alakasız olduğunu mu sanıyorsunuz? villalarda yaşayan, ciplerden inmeyen akp yöneticilerinin "zenci" edebiyatına kanacak kadar geri zekalı mısınız? siz, onlar değilsiniz. anlayın artık!...
işte kader gibi dini kavramlarla uyuşturarak cana kıymaya tarihi bir örnek:
http://sosyal.hurriyet.co...Yilmaz-ozdil/10424/Fitrat
bu da akbaba topluluğu:
http://www.odatv.com/n.ph...u-ortaya-cikti-1705141200
güncel Önemli Başlıklar