bugün

sözlük yazarlarının itirafları

bugün kitap fuarındaydım. michealsikkofieldlaydık söyleşi tadında "otomatik portakal'a" "sikkodan sevgilerle" yazdırdıktan sonra arkadaşlarla kordon'a falan gittik sahildeydik. çimenlerde otururken konuştuk bi şeyler ve bunlar benim canımı sıkıyor şu an. sikkoylayken düşündüklerimle tamamen ters ve nedense sikko gibilerdeki bu pasif aktivistliği sevemedim bi türlü herneyse bu ters şeyler beni gelecek planı yapmaya zorluyo ya denemeliyim istediğim şey için ya da bugün kuzenime aldığım "küçük kara balık" gibi kendimi idealistlik uğruna feda etmeli ama mutlu olmayı denemeden asla ikinci yolu seçebilir mişim gibi gelmiyor bana. içimde ukte kalmasını istemem de. ya güzelliğin beni çekmesi ya da garip bi his bu. ilkine o kadar güvenmiyorum, ben güzelliği daha görmeden kabul ettiğim zaman bi şeyleri, bunun önemsizliğini anladım. ama ikincisiyse ilk şeyi denemeden bunu bilemem ve ben cidden korkmuyorum da biraz tırsıyorum galiba.