bugün

turk ermeni dostlugu

gerçeğin yanından teğet geçip romantizm kokan çıkarımlarla türk-ermeni dostluğuna inanmak hayalden öte bir şey değil de nedir. Yaşanmışlıklar bu kadar kolay silinebiliyorsa, ,bunu arzu edenler ilk olarak sevmediği bir komşusuna, hoşlanmadığı bir tanıdığına gidip bugün dost olduklarını söylesin. ağızlarından çıkan kelimenin anlamı gönüllerinde değer bulabiliyor mu, sorunların üstesinden bu kadar kolay gelebiliyorlar mı..
bu kelimenin anlamını bu kadar ucuza indirgemek bir erdem olarak algılanıyorsa yok ben bunu almayayım. zira dostluk kelimesinin bu kadar kolay harcanamayacağı inancındayım..

bilmezler ki kelimelerin şuursuzca kullanımı birbirini eksikliklerine hatalarına rağmen kabullenme isteğine de damga vuruyor. ben sevmediğim bir insana saygı duyabilirim, tahammül edebilirim. ama tanışıklığımın yakın geçmişi kanla yazılmış, kirlenmiş bir sayfayı yok sayıp, çoktan kırılmış bir vazoya benzeyen türk ermeni ilişkilerinden dostluk çıkarımları yapmaya çalışmanın manası ya samimiyetsizliktir ya da saflık..

kırılan bir vazonun yapıştırılsa dahi asla eskisi gibi görünmeyeceğini, tüm gövdesini saran kırık çızgilerinin görme yetisine sahip tüm gözlerce istense de istenmese de algılanacağı gerçekliği ortada dururken derin anlamlı kelimelere hayali çıkarımlarda bulunma yanlışına düşmeyelim. dost olamasakta birbirimize saygı duymayı, tahammül edebilmeyi öğrenelim. insanların birbirine karşı yükümlü olduğu ilk erdem budur. başka bir şey değil..