bugün

sözlük yazarlarının itirafları

Küçükken başıma gelen taşak konusu olaydır.
Şöyle ki:
Eve ilk atari alınmış. yaşım 4. atari sadece babam akşam işten geldiğimde bir saat oynamama izin veriliyor. Ben de zehirim ya amk baka baka atari nasıl bağlanır nasıl şey yapılır öğrenmişim. Atari her akşam oyunum bitince kutulanır vitrinin üzerine koyulurdu. Pek sorun çıkaran orayı burayı karıştıran bir çocuk değildim annem o yaşlarda rahatça beni evde yalnız bırakıp çarşıya pazara gidebilirdi. verirdi önüme abur cubur kayıntıyı açardı çizgi filmi takılırdım paşa paşa. Bir gün annem öğlen 1 civarı saatte çarşıya gitti ve beni evde bıraktı. akşam babanla beraber döneceğiz dedi. babam da 17.30 gibi falan dönüyor işten. Ben akıllı ya planı kurdum kafada. valide gidecek atariyi alacağım kuracağım 16.30a kadar oynayıp geri koyacağım.
Vitrin dediğim alt tarafı 60-70 cm kapaklı dolap ve üstüne 3 tane raf olan tahmini 2 metre 10 santim civarlarında gezen bir zımbırtı. sandalyeyi koydum dolap kısmını atladım. raflara basa basa kendime merdiven yaptım ve güç bela başıma bir şey gelmeden kendimi vitrinin tepesine attım. atariyi kucakladım. kaldım mı ışık görmüş tavşan gibi. sanırsın everestin zirvesinden aşağı bakıyorum amk. siktirettim atariyi falan inemezsek yedik boku. kanapeye atlayayım diyorum yok yemiyor.
Velhasıl-ı kelam pederle valide dönene kadar vitrinin tepesinde oturdum üstüne yediğim azar da yanıma kar kaldı.