bugün
- zalbert ramstein tipi yıkıklık8
- moskova saldırısını yapanların türkiyeden geçmesi9
- yazarların elit zevkleri13
- 31 mart 2024 yerel seçim sonuçları11
- sözlüğün en güzel kızı belli oldu13
- ırkçılığın kötü bir şey olmadığı gerçeği15
- oruç tutmayan müslüman13
- chp'nin kölesi olmak10
- sözlük erkekleri sözlüğün kanseridir14
- eski yazarları özlemek9
- yolda çırılçıplak bir kadın görsen ne yaparsın15
- kutsal perşembe ritüeli11
- 2024 yerel seçimleri14
- ab'ye girmek için tüm tavizleri vermeliyiz13
- dünya ilahi bir gücün kontrolünde mi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- şeriate göre lgbt'nin hükmü16
- allahın insan suretine bürünmesi imkansız mı15
- sahurdayız uludağ sözlük17
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl25
- anın görüntüsü8
- icardi190544
- bir sözlük kızını sahiplenmek17
- dedikodu yok mu dedikodu diyen kadın yazar10
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi16
- en iyi çikolatalı gofret markası14
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın36
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- kastamonu da kafasına ampul takıran akp'li genç16
- iftara sözlük yazarı alsanız menü tavsiyesi10
- iftara davet edilecek sözlük yazarları23
- heykele tecavüz eden adam8
- kendisini otorite sanan yazarlar9
- ideal erkek fiziği anketi33
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil23
- dinsiz olmakla övünen yavşak13
- manyak olmaya karar verdim21
- kadınlar beni neden hep reddediyor14
- laftan anlamaz sözlük yazarları8
- kuresel ikinma'nın artık eskisi kadar yazmaması9
- et fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu8
- karabük11
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir23
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite10
- osideusu kıskanan yazarlar10
- bir sözlük erkeğini öpmek10
- turgut altınok11
- ideal kadın vücudu anketi16
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu9
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi17
diğer takım taraftarlarını geçtim, bazı galatasaraylıların hakkında büyük yanılgıya düştüğü futbolcu.
peşin not: kendisini severim.
şimdi ilk geldiği seneden beri selçuk inan'ın galatasaray'a kattıklarına bir bakalım;
ilk sezonunda gerçekten tam bir maestro gibiydi. felipe melo ile birlikte bir takımın orta sahası nasıl olmalı sorusunun cevabını verdiler. sonucunda şampiyonluk geldi.
ikinci sezonunda takımın da vites küçültmesiyle, ilk senede oynadığı futbolun ekmeğini yedi. bazı maçlarda sorumluluk aldı, bazılarında sıradan bir orta saha oyuncusu profili çizdi. ilk senesindeki selçuk'un yarısı bile değildi, yine de şampiyon olduk.
bu sezon ise yokları oynuyor. 35 yaşında bitik bir orta saha merkez oyuncusu görüntüsü veriyor. fizik olarak yerlerde, onu selçuk yapan en büyük özelliği olan mental gücü de zayıflamış hatta gitmiş gibi. sanki zorla oynatılıyormuş da sırasını savıyormuş gibi.
sanırım en ölümcül türk futbolcusu hastalığı olan "ben oldum" hastalığına yakalandı kendisi. zira, yaş ve tecrübe olarak kariyerinin en parlak dönemini geçirmesi gerekirken, kariyerinin en silik futbolunu oynuyor.
bunun açıklamasını yapmaya çalışmama gerek yok. çünkü sikimde değil.
ben futbolcu ayırmam. takım için mücadele eden; kazandığı paranın hakkını veren, taraftarın sevgisini ve desteğini hak eden futbolcuyu severim. benim için mücadele etmeyen adamı niye seveyim ? en yakın dostuyla bile menfaat ilişkisi olan adamlar gelmiş burada vefadan, saygıdan falan bahsediyor. lan bi siktirip gidin aq.
hem bu taraftar selçuk inan kadar hangi futbolcusuna sabır gösterdi ? herkes "belki bir sorunu vardır ondandır, sistem değişti ondandır, takım içinde sıkıntı olabilir ondandır, 2 aydır mala vuramıyordur ondandır ama elbet düzelecektir" diye bekledi ama yok aga.
çıkıp "yerli futbolcuya değer verilmiyor, türk futbolu gelişmiyor" deyip de bir sikim futbol oynamadığın halde o yabancı kısıtlaması denen ne sikime derman olduğunu bilmediğim kural sayesinde her hafta banko oynayıp, sonra taraftar sana kızınca "ben çok emek verdim ühü ühü" diye ağlarsan kimse senin samimiyetine inanmaz. biz ne kadar vefalıysak sen de taraftara karşı o kadar vefalı olmak zorundasın. öyle göte böyle yarak.
buraya gelip de "sattınız lan adamı bir maçla" ya da "vefalı olun lan biraz" gibisinden serzenişlerde bulunanların nasıl bir kafa yapısına sahip olduklarını cidden merak ediyorum.
ne yaptı olum bu adam ? memleketi mi kurtardı ? takıma cebinden para falan mı verdi ? 1 sene topunu oynadı parasını kazandı, kaptan oldu aq.
senede milyon euro'ları cukkala, bir gram top oynama ama o takım için deplasmanlara giden, harçlığından arttırıp bilete para veren, maçlarda seni gırtlak patlatana kadar destekleyen adamlar sana kızınca "ben oynamıyorum" diye karı gibi trip yapıp çık git. oldu amına koyayım şöyle de domalalım istersen?
aga kimse kusura bakmasın, galatasaray forması giyiyorsan 1 maç iyi 10 maç kötü olamazsın. roberto mancini bunu kaldırsa bile taraftar kaldırmaz.
bu takımın sembolleri bellidir, götten sembol uydurup vefa tribine girmeye gerek yok. ne kadar verirsen o kadar alırsın.
yazmayayım yazmayayım dedim, geldim burada ansiklopedi gibi entry döşedim amk. şu selçuk inan yavşaklığından bir kurtulun lan artık.
bizim için önemli olan galatasaray'dır. ne selçuk'lar geldi geçti.
edit: kendisini felipe melo için sattığımızı iddia eden arkadaşlar var. küfür etmeyeceğim, bilal'e anlatır gibi anlatmayı deneyeceğim.
felipe melo, galatasaray formasıyla geçirdiği 3 sezonda bana göre 2 sezon kendinden bekleneni verdi. transfer görüşmelerinin uzaması, senelik ücret vs. muhabbetleri yüzünden sezon öncesi kampını kaçırdığı ve ilk maçlarda sıçtığı olmuştu. o yüzden 2 diyorum.
felipe melo dededen galatasaraylı falan değil. kariyer planlamasına uyduğu ve iyi para kazanıp düzgün bir şehirde yaşayabileceği için galatasaray'ı seçti. kanı sarı kırmızı falan akmıyor yani. olay profesyonelce, gayet de doğal.
selçuk inan da 3 sezondur galatasaray'da ve melo'nun partneri.
selçuk da bu 3 sezonun 2'sinde kendisinden bekleneni verdi diyelim. kendisi dededen galatasaraylı mı bilmiyorum lakin senelik 500 bin dolara oynamadığı kesin. o da profesyonelce işini yapıyor, parasını kazanıyor. gayet doğal.
şimdi melo'yu selçuk inan'a tercih eden adam neden vefasız oluyor onu anlamadım.
türk olduğu için mi ? saha içinde çok efendi durduğu için mi ? ne için ulan ?
selçuk kazandığı parayla yerli esnafı kalkındırıp, çifçtiyi üretime teşvik falan mı ediyor amk ?
ikisi de parasını kazanıyor, ikisi de profesyonel. iyi olan övülür, kötü olan eleştirilir, olay bu.
peşin not: kendisini severim.
şimdi ilk geldiği seneden beri selçuk inan'ın galatasaray'a kattıklarına bir bakalım;
ilk sezonunda gerçekten tam bir maestro gibiydi. felipe melo ile birlikte bir takımın orta sahası nasıl olmalı sorusunun cevabını verdiler. sonucunda şampiyonluk geldi.
ikinci sezonunda takımın da vites küçültmesiyle, ilk senede oynadığı futbolun ekmeğini yedi. bazı maçlarda sorumluluk aldı, bazılarında sıradan bir orta saha oyuncusu profili çizdi. ilk senesindeki selçuk'un yarısı bile değildi, yine de şampiyon olduk.
bu sezon ise yokları oynuyor. 35 yaşında bitik bir orta saha merkez oyuncusu görüntüsü veriyor. fizik olarak yerlerde, onu selçuk yapan en büyük özelliği olan mental gücü de zayıflamış hatta gitmiş gibi. sanki zorla oynatılıyormuş da sırasını savıyormuş gibi.
sanırım en ölümcül türk futbolcusu hastalığı olan "ben oldum" hastalığına yakalandı kendisi. zira, yaş ve tecrübe olarak kariyerinin en parlak dönemini geçirmesi gerekirken, kariyerinin en silik futbolunu oynuyor.
bunun açıklamasını yapmaya çalışmama gerek yok. çünkü sikimde değil.
ben futbolcu ayırmam. takım için mücadele eden; kazandığı paranın hakkını veren, taraftarın sevgisini ve desteğini hak eden futbolcuyu severim. benim için mücadele etmeyen adamı niye seveyim ? en yakın dostuyla bile menfaat ilişkisi olan adamlar gelmiş burada vefadan, saygıdan falan bahsediyor. lan bi siktirip gidin aq.
hem bu taraftar selçuk inan kadar hangi futbolcusuna sabır gösterdi ? herkes "belki bir sorunu vardır ondandır, sistem değişti ondandır, takım içinde sıkıntı olabilir ondandır, 2 aydır mala vuramıyordur ondandır ama elbet düzelecektir" diye bekledi ama yok aga.
çıkıp "yerli futbolcuya değer verilmiyor, türk futbolu gelişmiyor" deyip de bir sikim futbol oynamadığın halde o yabancı kısıtlaması denen ne sikime derman olduğunu bilmediğim kural sayesinde her hafta banko oynayıp, sonra taraftar sana kızınca "ben çok emek verdim ühü ühü" diye ağlarsan kimse senin samimiyetine inanmaz. biz ne kadar vefalıysak sen de taraftara karşı o kadar vefalı olmak zorundasın. öyle göte böyle yarak.
buraya gelip de "sattınız lan adamı bir maçla" ya da "vefalı olun lan biraz" gibisinden serzenişlerde bulunanların nasıl bir kafa yapısına sahip olduklarını cidden merak ediyorum.
ne yaptı olum bu adam ? memleketi mi kurtardı ? takıma cebinden para falan mı verdi ? 1 sene topunu oynadı parasını kazandı, kaptan oldu aq.
senede milyon euro'ları cukkala, bir gram top oynama ama o takım için deplasmanlara giden, harçlığından arttırıp bilete para veren, maçlarda seni gırtlak patlatana kadar destekleyen adamlar sana kızınca "ben oynamıyorum" diye karı gibi trip yapıp çık git. oldu amına koyayım şöyle de domalalım istersen?
aga kimse kusura bakmasın, galatasaray forması giyiyorsan 1 maç iyi 10 maç kötü olamazsın. roberto mancini bunu kaldırsa bile taraftar kaldırmaz.
bu takımın sembolleri bellidir, götten sembol uydurup vefa tribine girmeye gerek yok. ne kadar verirsen o kadar alırsın.
yazmayayım yazmayayım dedim, geldim burada ansiklopedi gibi entry döşedim amk. şu selçuk inan yavşaklığından bir kurtulun lan artık.
bizim için önemli olan galatasaray'dır. ne selçuk'lar geldi geçti.
edit: kendisini felipe melo için sattığımızı iddia eden arkadaşlar var. küfür etmeyeceğim, bilal'e anlatır gibi anlatmayı deneyeceğim.
felipe melo, galatasaray formasıyla geçirdiği 3 sezonda bana göre 2 sezon kendinden bekleneni verdi. transfer görüşmelerinin uzaması, senelik ücret vs. muhabbetleri yüzünden sezon öncesi kampını kaçırdığı ve ilk maçlarda sıçtığı olmuştu. o yüzden 2 diyorum.
felipe melo dededen galatasaraylı falan değil. kariyer planlamasına uyduğu ve iyi para kazanıp düzgün bir şehirde yaşayabileceği için galatasaray'ı seçti. kanı sarı kırmızı falan akmıyor yani. olay profesyonelce, gayet de doğal.
selçuk inan da 3 sezondur galatasaray'da ve melo'nun partneri.
selçuk da bu 3 sezonun 2'sinde kendisinden bekleneni verdi diyelim. kendisi dededen galatasaraylı mı bilmiyorum lakin senelik 500 bin dolara oynamadığı kesin. o da profesyonelce işini yapıyor, parasını kazanıyor. gayet doğal.
şimdi melo'yu selçuk inan'a tercih eden adam neden vefasız oluyor onu anlamadım.
türk olduğu için mi ? saha içinde çok efendi durduğu için mi ? ne için ulan ?
selçuk kazandığı parayla yerli esnafı kalkındırıp, çifçtiyi üretime teşvik falan mı ediyor amk ?
ikisi de parasını kazanıyor, ikisi de profesyonel. iyi olan övülür, kötü olan eleştirilir, olay bu.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar