bugün

pkk ya kufur edip rahatlayan insanlar

Terör örgütleri, halk arasında "korku, nefret" gibi duyguları uyandırma amaçlı katalizör görevindeki yapılar olduklarından, sonuç olarak aynı örgüte hizmet eden kişilerdir. Hatta işi sözlükte başlık açmaya vardıranlar ise bizzat pkk militanı havası estirmekteler, gerçekte olmasalar da. Zira bu tür terör örgütleri kendilerinden nefret edildiği ölçüde yücelirler. PKK'lı provokatörler ortada herhangi bir dışkı yok iken, aklıselim insanlar ile aklı henüz selim olamamış, az çok mahmut olabilenler arasında bir kamplaşma yaratmayı amaçlarlar. işte bu PKK'ya küfreden muhtemel PKK sempatizanları, piyonlardaki faşist dürtüleri aktive ederek ortamda sürekli bir gerginlik ve nefret havası estirmektedirler, aynen PKK'nın yapmaya çalıştığı gibi.

Misal ben PKK sempatizanı olsam fırsat bulduğum her yerde PKK'ya küfreder, Türkler'e savaş alanına kadar eşlik ederdim. Nefretle kudurmuş olan bu kitlenin savaşta eli titreyecek, zararla oturacaktır. Yapılması gereken soğukkanlı özeleştiridir, ve en önemlisi provokasyonlara alet olmamaktır. Üç beş çapulcunun gündemi sürekli meşgul etmesinin arkasındaki gerçekler; ülkedeki basiretsiz politikacılar, ekonomik gerikalmışlık, ve en nihayetinde ülkenin kendi içerisinde birlik olamaması, türban gibi, irtica gibi Ortaçağ sorunlarının sürekli ısıtılıp gündeme taşınmasıyla toplum içindeki bağların parçalanmasıdır.

Bir an için PKK'ya küfredip rahatlamak isteyen insan olmak isterdim. Hayat ne güzel olurdu benim için. Ama PKK'ya küfredip rahatlayamıyorum. Çünkü muhattabımın küfrümü hak etmesi için bile ortaya boktan da olsa bir değer koyması gerekir. Tek yapabildiğim adı geçen çapulcuların peydahlanmasını sağlayan, bütünlüğü yok edilmiş, herkesin birbirine potansiyel düşman ve vatan haini gözüyle baktığı ülkemin psikolojisini anlamaya çalışmak oluyor. Bir milleti bu hale getirebilen güce hayranlık duymamak için bazen gözlerimi kapattığım da oluyor. Bu nasıl muazzam bir güçtür ki kısa bir zamanda neredeyse her bireyi birbirine düşman etmeyi başarmış, düşünmesi engellenip güdülen sürüler haline getirmiştir? Düşünüyorum; yediğimiz fındıklardan mıdır, yoksa içtiğimiz çaylardan mıdır? Biyolojik bir silahın denekleri miyiz yoksa?

Kenetlenelim birbirimize, mutsuz da olsak mutluymuş gibi rol yapalım. Zamanla rolümüzün adamı oluruz, gerçekten mutlu oluruz. Bölücü unsurlar da ancak böyle göt edilebilir, bölünerek değil, bütünleşerek.