bugün

sarhosluga dair garip bir efsane

güzel ülkemin neresine gidilirse gidilsin bu ve buna benzer bir çok anlatılan efsanelerle doludur. bazen anlatılanlar insanı öylesine etkiler ki hiç sorgu sual sormadan inanasın gelir ya da anlatılan sana hiçbir şey ifade etmediği için bırakın inanmayı alaycı bir ifade ile gülümseyerek geçiştirirsin. altta yazılan olayın ise ne kadar gerçek olup olmadığı konusunda tartışmaya açıktır. olay ise şöyle: nuh peygamber tufandan sonra hayvanları ile ağrı dağı eteklerinde yaşamaya başlar. karınlarını doyurmak için civarda dolaşan hayvanlardan keçinin bir gün olağanüstü neşeli döndüğünü görür. bu olay günlerce devam edince nuh peygamber keçinin peşinden giderek bu durumun keçinin yediği bir meyveden kaynaklandığını keşfeder. kendisi de bu meyveyi tadar ve hayatı pespembe gösteren üzüm suyunun müptelası olur. nuh peygamberi mutlu gören şeytan onun neşesini kıskanarak alevli nefesi ile asmaları kurutur. nuh peygamber üzüntüden yataklara düşünce, şeytan insafa gelip bu meyveyi nasıl yeniden canlandırmak için ne yapılması gerektiğini söyler. eğer meyvenin kökü açılır ve 7 hayvanın kanı ile sulanırsa asma canlanacaktır. aslan, kaplan, köpek, ayı, horoz, saksağan ve tilkiden oluşan kurbanlar seçilip, asmanın kökü kanları ile sulanır ve 1 yıl sonra bitki tekrar canlanır; yaprak ve meyve vermeye başlar. şarapla sarhoş olan insanların davranışları incelendiğinde bu 7 hayvan karakterini taşıyan tavırlar görüldüğü belirtilmiştir.
aslan gibi cesur, kaplan gibi yırtıcı, ayı gibi kuvvetli köpek kadar kavgacı, horoz gibi gürültücü, tilki gibi kurnaz, saksağan gibi geveze oldukları söylenmektedir.