bugün

taksici insani

teselli etmeye meraklı olanları vardır.

yıllar önce puslu bir sonbahar akşamüstü tek başına bir taksiye binilir, istikamet evdir. sevgiliyle ara limoni, aileyle ise en problemli zamanlardır. sevdiğiniz insanların hiç biri sizi anlamamakta ve sanki bu hayatta yapayalnız olduğunuzu iliklerinize kadar hissettirmek istercesine pes perdeden erkin korayın öyle bir geçer zaman ki şarkısı çalmaktadır. siz tüm bu düşüncelere dalmışken yanından geçmekte olduğunuz mezarlığın kenarındaki uzun kavak ağaçlarının rüzgardan sallınan gövdelerini hüzünlü gözlerle izlemektesinizdir. derken bir ses duyulur; " abla *, takma kafana ya herşey geçiyor biliyor musun". işte o taksicinin söylediği sözler her ne kadar klişe olsa da, o an sizi rahatlatabilecek ve hüznün içinden çekip çıkarabilecek kadar büyük bir etki yaratır üstünüzde. adama karşı derin bir minnet duygusuyla hafiflemiş ve gülümseyen bir yüzle taksiden inip eve girersiniz.
güncel Önemli Başlıklar