sözlükte at koşturmak

Kendine güvenen ve bir o kadar birikimli yazarın, diğer yazarlara diş bilemesi, ovuşturduğu avuç içleriyle yangınlar çıkarması, köpürmesi adeta.

Yahu çıldırmak üzereyim, henüz bir tane bile aklı başında seviye ve üslup sahibi birine rastlayamadım. Kalemi keskin, samimi ve dürüst her yazarla polemiğe girmeye hazır biri olarak, bu iyi denilen yazarların hangi balıklarda, neler yazıp bir nevi at koşturduklarını bilmemenin sonlu kederini yaşıyorum. Bu yazarlar her nerede at koşturup fink atıyorlarsa çıksınlar şöyle saklandıkları kulübelerinden de biz de görelim, neymişler, ne değilmişler. Bu haliyle sözlük çok sıkıcı ve sıradan. Hee, at dedim ama atın asaletini taşımak da önemli tabii, dikkat etsinler attan inip katıra bindirmesinler onları. Malum katır da dünyanın en kırma hayvanı. Hayvan meclisinde de sözü geçmeyen, karaktersiz hayvanlar. Çok hayvanla içli dışlı olmamdan, bilirim bu tür ayrıntıları. Neyse. Bakın son kez uyarıyorum, o yiğitler ortalığa çıkıp salınmazsa, az önce kakasını yeni yapmış ve bunun enfes zevkini tatmış biri olarak içimde kalan son zehirleri de onlar için hazırlıyor olacağım.

Bu sözlük benden sonra asla eskisi olmayacak, herkes durduğu yeri ve haddini bilecek. Hee. Bakın zaten etkilerim tüm sözlüğü sardı ve şimdiden sözlüğe tek başına yön veren birine dönüştüm bile. Bu büyük ağırlık beni yıpratmaz tabii. Güçlü ve dayanıklıyım her zorluğa. Oldu mu? Sizleri seviyorum boris ve ernest.