bugün

atatürk ü asla eleştirememek

eleştirmenin bilinmeyişinden ve konunun hassasiyettendir.

atatürk'ün devrimlerini/yaptıklarını eleştirebilirsiniz. örneğin, şapka devrimini, örneğin, hilafetin kaldırılmasını, örneğin meclisin açılmasıyla sonuçlanan süreçlerdeki rolünü, örneğin harf devrimini, örneğin tekke ve zaviyelerin kapatılmasını... eleştirebilirsiniz.

fakat, dediğim gibi, durumun hassasiyetinden ve karmaşıklığından dolayı, eleştirirken sağlam bir mantık ve tarih bilgisiyle; bilmeden atmadan, zamanın şartlarını değerlendirerek, özgürlük argümanını özgürlüğe giden bir devrim atmosferinde olunduğu bilinciyle kullanarak bu işi yapmalısınız.

bunlar kural değil, önşart da değil. zaten atatürk'ü eleştirmek de yasak değil.
eleştirememekten kasıt, tepki çekmek (olmalı). tepki çekmemek için biraz hassas olunması gerek sadece.

bir de benzetmeler var. "dogma" diyenler var. atatürk'ü eleştirmek ile yermek farklı şeyler. sonuçta, kendisine karşı duyulan büyük minnet duygusu, insanları doğrudan hassaslaştıran bir olgu. yani atatürk'e deccal diyen bir zihniyetle gelip "neden harf devrimini yaptı? çünkü sabatayistti" gibi şeyler söyledikten sonra insanların "eyvallah gözüm, öyle düşünüyorsun demek" demeleri beklenemez. benzer bir şekilde, atatürk'ün kişiliği ile yaptığı şeyleri kulaktan dolma bilgilerle yermeye çalışanlar da benzer şekilde ağızlarıyla kuş dahi tutsalar yerilecektir / kötüleneceklerdir.

kaldı ki halen laikliğin, üniter devletin, ulusluğun tartışıldığı bir ülkede atatürk'ü eleştirememek ne demektir orası apayrı.

unutmadan; "atatürk'ü eleştiremiyoruz ama herkes ilahi bir dini eleştiriyor" iddiası da yukarda da belirttiğim gibi eleştiri/yergi ayrımından müzdarip (yani atatürk'ü yeremiyoruz ama herkes dini yerebiliyor diyor aslında)

-

eleştiri mahiyetinde, tamamen dogma olan dini bir yapıda, mesela islam'da, "neden peygamber gönderdi? tanrının peygambere ihtiyacı mı olurmuş?" gibi bir soru tamamen din-dışı ve küffardır. yani din, yapısı gereği yerilmeyi bırakın; eleştiriye bile tahammülü olmayan bir sistemdir.

burada kaçırılan esas nokta da, insanların ilahi olan dini eleştirirken, mesela kuran'ı eleştirmekten ziyade, dinin birkaç ana, onlarca alt, belki yüzlerce de daha alt kollarından uygulamalarını ve yorumlarını eleştirmekte / yermekte oldukları. yani, din sorgulanırken neyin sorgulandığını iyice ayırd etmek, varsa mezhep, alim bazlı düşünmek gerekir.

alimler de benzer sorgularla kendi görüşlerini üretmiş ve bu görüşler insanlar tarafından benimsenmiştir zaten.

dinin temeli ile ilgili sorgular da doğrudan dini kabul etmeyiş demektir. bu da insanların etraflarında olgusal olarak göremedikleri bir olayı reddetmeleri demektir ki, bu, günlük hayatın içinde yer alan bir devletin kurucusunun eleştirilmesinden çok daha farklı, bireysel bir inanç boyutundadır.

atatürk, bu devletin kurucusudur ve inançlarla değil, yaptıklarıyla eleştirilmesi ya da övülmesi gereken bir insandır. sapla samanı karıştırmayın. (sap ya da saman hakaret değildir. aman aman! elma armut desem bir türlü, başka bir şey desem başka türlü. tamamen zararsız bir benzetme varsa haber verin)
güncel Önemli Başlıklar