bugün

söykü dergisi sayı 17 kalem

kimi zaman, gemini azıya alır da kalem; yatağına sığamayan bir deli nehre döner. suları yanardağın lavından sıcak; yazmaz ha! yakar üzerinde gezindiği kağıdı, dağlanır o vakit dizeler...

kurulup oturmuşuz, döş döşe
tahta divanında taş verandanın;
dillerimiz dünden teşne hoşbeşe,
kadriyenin türküsünü söyleriz;
söylerken, yaş dolar gözlerimiz.

gün geceye kavuşmuş bu aralık,
artık sessiz mi sessiz ortalık.
kadehte bağdan şarap; kan kırmızı,
mangalda; inceden cızırdayan balık.
yel estikçe gelir hanımeli kokusu,
göğüse; yarin başı yaslı, sıcacık.
parmaklarım siyah zülüflerin tarar,
pamuk elleri kalbimin yerini arar.
amaan! mızıklayıp durma be sarman!
elli yıldır beklediğim an; işte! bu an.
hergün ellerimle beslemesem seni,
derim; doğalı beri aç bu hayvan.

bozcaada yalısında taştan bir dam,
dam içinde uçuşur kuş misali beyitler,
seçer beğenir de dizerim amaan!
baharleyin, çiçek kokan dizeler.