bugün

a song of ice and fire

Son zamanlarda kafayı bu seriyle bozmam tesadüf olamaz bence. Çünkü hayatımda ilk defa bir kitabı ( veya seriyi ) neden daha önce okumadığımı, keşfetmediğimi düşündüm. Evet adı ne kadar artistik ve hiç duyulmamış gibi gözükse de ben biraz ipucu vereyim. Bu kitap serisi aslında bildiğimiz "Game of Thrones" dizisinin satırlara dökülmüş hali. Aslında dizi, kitabın görselliğe sunulmuş hali ama malumunuz dizinin yayınlamasıyla dizi daha popüler oldu. Ancak kültür-sanat çevrelerinde diziden bağımsız olarak bu kitap serisine verilen değer çok fazla. Ben de popüler kültürün kurbanı olarak önce dizisini izleyip, sonra kitabına başlayanlardanım. Emin olun, kitabı okuduktan sonra artık dizisini izleyemiyorum. O kadar yüzeysel, o kadar acemice geliyor ki "kitap üstüne dizi" kavramı tamamiyle yalan oluyor.

Kitabın yazım aşamaları hala devam ediyor. Yani 5 kitapla sınırlandırılacak gibi değil. Yazarın çalışmaları sürüyor. Türkçe'ye ise sadece ilk 3 kitap ( Game of Thrones, Clash of the Kings, Storm of Swords ) çevrildi. Hatta son kitap daha mayıs ayının son haftasında piyasaya sürüldü. ilk kitabın adı da anlayabileceğiniz gibi dizinin genel adı haline çevriliyor. Ama olay örgüsü, bir kaç figüran dışında karakterler genellikle aynı. ( Okumuşlar için küçük bir ayrıntı : Dizide ilk sezondaki fahişe Rose karakterinin kitap da olmaması gibi. )

Fakat diziye uyarlanan bu kitap serisinin çok büyük bir avantajı var. Kitabın yazarı, aynı zamanda senaryo ekibinde buluyor. Yani dizideki her sahnede, her çekimde söz sahibi, fikir sahibi. Çoğu uyarlamalar da bunu göremezsiniz. Bu yüzden bu diziyi avantajlı hale getiren etkenlerden biri de bu.