bugün

otobüste yaşlı insana değil genç kıza yer vermek

tarafıma abazan barzolar tarafından neredeyse zorlanmış harekettir.

dolmuştayım. oturuyorum en arkanın solunda. arka koltuk beş kişilik. minibüs dolu. ama sadece dolu. herkes oturuyor yani. yanımda bir tane sağdaki koltukta bir olmak üzere toplamda iki tane abazan var. onun yanında bir tane abla kızıyla oturmuş. tipler küfredip küfredip, telefona* bakarak gülüyorlar falan.

araba durdu. üç kız bindi arabaya. tiplerin yanımda oturanı 'a! onlar!' felan demeye başladı. kızları çağırdılar. konuşuyorlar. kızlar bunlara pek yüz vermiyor. nasılsın iyi misin muhabbeti bittikten sonra kalktılar, yer verdiler. sonra bir kız ayakta kaldı. benim yanımda oturan tip 'kalk ablalarına yer ver' dedi.** ben de hiç sabahtan beri takip etmiyormuş gibi onları süzdüm. ama adamlar beni takmıyor. kalkacağımı düşünüyorlar. ama ben minibüs şöföründen gazı alarak dedim ki;

-noldu ya hamileler mi? çocukları felan mı var?

ama nasıl bir özgüvenim var.

tip 1* bir aşağıdan yukarıya doğru hızlıca süzdükten ve öfkeli bakışını attıktan sonra kızlarla devam etti. yandaki ablayla kız kıkırdadı. ama çok uzun sürmedi.

bana gelince;

o öfkeli bakışı gördükten sonra "aha sıçtım, inşallah yakınlarda inmiyorlardır." dedim. ama nasıl bir korku; içimden kendime sövüyorum. o kadar yani. bir anlık özgüven nelere mal oldu diyorum kendime.

sonra benim ineceğim yere gelmeden indiler. rahatlamıştım. ineceğim yere geldiğimde;

'yol ağızında' dedim ve alkışlar ve çığlıklar içinde evimin kapısına kadar minibüsle bırakıldım.

artık bir yere gidince arıyorum naci abi'yi hemen geliyor. sonradan öğrendim ki meğer bunların hasmıymış.

edit: sözlükte en çok 'felan' kelimesinin geçtiği giri.