bugün

fatih sultan mehmet in ingiltere deki topu

''fatih dönemine ait olduğu kesin olarak bilinen tek top, üzerindeki kitabeye göre, recep 868 (mart 1464) tarihinde ali usta tarafından dökülmüş olup halen ingiltere'nin portsmounth şehri yakınlarındaki fort nelson müzesi'nde sergilenmektedir. teknoloji tarihçileri bu topun çağının çok ilerisinde bir teknikle hazırlandığını ve dönemine göre mükemmel bir silah olduğunu belirtiyorlar. ayrıca olağan üstü bir yapılışta olup topu ve kalıpları yapan ustanınson derece yetenekli ve iyibir teknoloji bilgisine sahip olduğunu ifade ediyorlar.

askeri tarihçiler, ingiltere'deki topunson derece hassa bir çalışma sonucunda üretildiğini, 60 cm. çapındaki bir topun birbirne vidalanabilmesi için yüksek mekanik bilgisive ayarı gerektiğini, her iki tarafın da aynı hassaslıkta döküldükten sonra ancak birbirine vidalanabileceğini, vida ve somun kısmı arasında hiçbir şekilde boşluk kalmamasının çok mühim olduğunu belirtiyorlar. uzmanlar, dişlilerin arasında boşluk kalması durumundabarutun ateşlendikten sonra patlamasıyla ortaya çıkan gazın bu arada dışarıya çıkabileceğini ve güllenin gücünüazaltacağını ya da bazen topun kendisinin infilakına sebep olacağını ifade ediyorlar. (bizde askeri tarihçi var mı,bilmiyorum. ama eminim ki bu 'ulaşılmaz' ifadeler olsa olsa batı tarihçilerinindir. şöyle: şimdi söyleyeceklerim topun ve ustanın kalitesini düşürmez ama; insalığın çok eski bir medeniyet tarihinin olduğunu anadolu, islam, fars medeniyetlerinden ve o zamanlardan 1464'e kadar bizim coğrafyada ve dünyanın bir çok yerinde medeniyetlerin modern zamanlara taş çıkaracak teknolojileri, ''alternatif tıpları'', batıda en fazla garnizon-'city'olabilen yerleşim yerlerini kat kat katlayan şehirleri vs. bir medeniyetlerinin geliştiğini belirmek zorundayım. top çağın elbette ilerisindedir ancak bu cengaveri bizi medeniyetimizden koparmak için bizden mutlaka ama mutlaka almayı ,müstemlekeler nezaretinde planlayarak, dünyada ancak -bugün bile sadece bir 'medeniyet' olabilmiş- avrupa milletlerinden; ingilizler yapardı... anlatım tam karşılamadı, ama fikri verebildiğimi düşünüyorum... a.b.)

avrupalıların her zaman dikkatini çeken ve uzun yıllar kilidbahir kalesinde, çanakkale boğazı'nı geçmeye kalkan düşman gemilerine karşı kullanılan bu top, 1807 yılında boğaz'ıgeçmek üzere gelen ingiliz sir james duckworth'un kumandasındaki donanmaya karşı kullanılmıştı. bu esnada ingiliz kumandanların dikkatini çekmiş, topun ingilterye alınabilmesi için diplomatik girişimlerde bulunmuşlardı. londra'daki the foundation of the royal artillery institution'ın sorumlusu genral sir henry lefroy, 1855'te kırım savaşı sebebi geldiği çanakkale'de bu efsanevi topu görmüş ve ingiltere'nin istanbuldaki konsolosu mr. calvert'ten topun alınmasını istemişti

mr. calvert 1857 yılında bab-ı ali'ye bir mektup yazmış ve bu topu istediklerini ifade etmiştir. ancak bab-i ali bu isteğe olumsuz cevap vermek yerine, sanat değeri yüksek geç tarihli bir başka top teklif etmiştir.. lefroy, 2 parçalı topun alınmasından vazgeçmemiş ve hurda değeri olarak bab-ı ali'ye o zaman içinçok yüksek bir meblağolan 1100 sterlin teklif etmişse de hazine tarafından kabul edilmemiştir.

avrupanın en önemli topu
ancak lefroy'un teklifi tamamen göz ardı edilmemiş ve para yerine biri 25 cm., diğeri 20 cm. armstrong tipi top ile 2 parçalı topun ingiizlerler takas edilmesi uzun müzakereler sonucunda kabul edilmiştir.''

''bu eşsiz topun ülkemize geri getirilmesi için tarafımızdan yapılan çalışmalardan, top osmanlı sultanı tarafından hediye olarak verildiği için maalesef sonuç alınamamıştır. ancak bugünkü ingilizlerin de topa gereken önemi vermediklerini görüyoruz. (sacaba gerçekten ingilizler daha sinsileşmedi de; norman stone'nin belirtiği gibi ''...2012'de ise bunlarla mukaese edilebilecekbirileri ya da birşeyler yok'' mu? gene de dikkat!) öyleyse topumuzu geri istiyoruz diyelim hep beraber!'' doç. dr., fatih üniversitesi fen-edebiyat fakültesi felsefe bölümü öğretim üyesi salim aydüz; derin tarih sayı 6 eylül 2012 syf. 92-93

osmanlıya kıyasıya saldıranlar yüzünden hiç içten bir osmanlı eleştirisi yapmamıştım. şimdi yapıyorum: bu 'top' (maneviyat, medeniyet, osmanlı) satma olayı kabul edilebilir değil. işte osmanlıyı bu yıktı: kendine güveninden, başarılardan gelen sebeplerden dolayı zaferi 'ayrıntılarda' aramadı. oysaki bu 'top' 'ayrıntısı' jön türkleri, enver felaketini ve onun orduyu-osmanlının geleceğini almanlara 'emanet' etmesine sebep oldu...

ve bugünkü ingilizler gereken önemi vermiyor, ancak tek tırnaklı bir medeniyet oldukları için haketmiyorlar da biz çok mu hakediyoruz. biz: erbakan'ın; ''allah'ın teknoloji nimetiyle kendini gelişmiş zanneden ülkeleri yakalama'' düsturlu hava sürtünmesi sıfıra yakın füze projesini ona yaptığımız post modern darbeyle (ya da darbeyi engelleyemedik; her türlü suçluyuz!) sabote edip ingilizlerin bziden önce yapmasına neden olan biz...