bugün
- nervio'ya aşık olmak11
- kent lokantası niye bedava değil demek20
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası9
- evlilik15
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi14
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- icardi1905 silik olsun kampanyası26
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı16
- escort fiyatlarının güncellenmesi11
- karınıza range rover alır mısınız23
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır17
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi10
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190518
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- futbolcu ismiyle nick almak15
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss21
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
Sadece doğrudan demokrasilerde var olabilecek bir önermedir . Yönetim erkini sadece seçimler yoluyla önemli bir çoğunluğu dışlayarak elde eden hiç bir kurum ve kuruluş özünde demokrasi ve millet egemenliğinden söz edemez . Temsili demokrasilerde bunu aşmanın ve egemenliği gerçekten millet iradesine yaklaştırmanın çeşitli yolları vardır :
1-Partiler seçim listelerine koyacakları milletvekili aday adaylarını kongrelerinde uzlaşma sağlayarak , halk oylaması ile seçmelidir .
2-82 ANAYASASININ anti-demokratik ve millet iradesine ipotek koyan seçim yasası ve partiler kanunu değiştirilerek , seçimlerde uygulanan %10 barajı aşağı düşürülmelidir .
3-Dokunulmazlık kılıfı altında devlet rejimine karşı dinci ya da bölücü propaganda yapmış olan hiç kimsenin , belgeler ile kanıtlandıktan sonra siyaset hayatına atılmasına ve parti kurmasına izin verilmemelidir . Kürsü dokunulmazlığı hariç hiç bir milletvekili işlediği yolsuzluk gibi adli suçlardan dolayı korunmamalıdır .
4-Siyasal erk sadece partilere devredilmemelidir. Partilerin eylemlerini denetleyebilecek ve toplumsal alanda yurttaşların düşüncelerini doğrudan dile getirebilecekleri anayasal sivil toplum örgütlerine destek verilmelidir . Ve bu kurumlar hiç bir siyasi partiye mensup olmayacak şekilde yapılandırılmalıdır.
5- Cumhuriyetimizin niteliklerini koruyacak ve partileri denetleyecek olan anayasa mahkemesi , danıştay ve yargıtay gibi yargı organlarının bağımsızlığına müdahale edilmemelidir .
6- En az genel milletvekili seçimleri kadar yerel belediye başkanlığı seçimlerinde de belirtilen bu hususlar dikkate alınmalıdır . Bu bakımdan her yurttaşın seçimlerde oy kullanması konusunda eğitilmesi ve bunu bir vatandaşlık görevi olarak kabul etmesi gerekmektedir .
7- Siyasi bilimler fakültelerinden mezun olan öğrencilerin ve diğer nitelikli genç beyin gücünün reel siyaset içerisine atılımlarının teşvik edilmesi gerekmektedir . Ülke insanları partilerin siyasi programları konusunda bilgilendirilmeli ve izlenen ekonomik politikalardan doğru bir şekilde haberdar edilmelidir .
Ancak demokrasi adına ülkemizde parlementer rejimin sistemini değiştirip yerine yarı-başkanlık tarzında gayri-ciddi ve tartışılmamış , alelacele alınan kararlar ile mutant bir yönetim biçimi getirmeye çalışmak sanırım bir demokrasi örneği değil demokrasi kaçakçılığı olacaktır .
Şüphesiz ki , emperyalizmin hedefleri doğrultusunda neo-liberal politikalar yoluyla zenginleşme ve kalkınma rüyalarının güzellik uykusuna kapılmak , ulusal olmak için etnik - milliyetçilik yapmak ve toplumsal dayanışma adı altında dinci bir cemaat düzenine bel bağlamak egemenliğin hiçbir zaman millet iradesine teslim edilememesi anlamına da gelecektir .
1-Partiler seçim listelerine koyacakları milletvekili aday adaylarını kongrelerinde uzlaşma sağlayarak , halk oylaması ile seçmelidir .
2-82 ANAYASASININ anti-demokratik ve millet iradesine ipotek koyan seçim yasası ve partiler kanunu değiştirilerek , seçimlerde uygulanan %10 barajı aşağı düşürülmelidir .
3-Dokunulmazlık kılıfı altında devlet rejimine karşı dinci ya da bölücü propaganda yapmış olan hiç kimsenin , belgeler ile kanıtlandıktan sonra siyaset hayatına atılmasına ve parti kurmasına izin verilmemelidir . Kürsü dokunulmazlığı hariç hiç bir milletvekili işlediği yolsuzluk gibi adli suçlardan dolayı korunmamalıdır .
4-Siyasal erk sadece partilere devredilmemelidir. Partilerin eylemlerini denetleyebilecek ve toplumsal alanda yurttaşların düşüncelerini doğrudan dile getirebilecekleri anayasal sivil toplum örgütlerine destek verilmelidir . Ve bu kurumlar hiç bir siyasi partiye mensup olmayacak şekilde yapılandırılmalıdır.
5- Cumhuriyetimizin niteliklerini koruyacak ve partileri denetleyecek olan anayasa mahkemesi , danıştay ve yargıtay gibi yargı organlarının bağımsızlığına müdahale edilmemelidir .
6- En az genel milletvekili seçimleri kadar yerel belediye başkanlığı seçimlerinde de belirtilen bu hususlar dikkate alınmalıdır . Bu bakımdan her yurttaşın seçimlerde oy kullanması konusunda eğitilmesi ve bunu bir vatandaşlık görevi olarak kabul etmesi gerekmektedir .
7- Siyasi bilimler fakültelerinden mezun olan öğrencilerin ve diğer nitelikli genç beyin gücünün reel siyaset içerisine atılımlarının teşvik edilmesi gerekmektedir . Ülke insanları partilerin siyasi programları konusunda bilgilendirilmeli ve izlenen ekonomik politikalardan doğru bir şekilde haberdar edilmelidir .
Ancak demokrasi adına ülkemizde parlementer rejimin sistemini değiştirip yerine yarı-başkanlık tarzında gayri-ciddi ve tartışılmamış , alelacele alınan kararlar ile mutant bir yönetim biçimi getirmeye çalışmak sanırım bir demokrasi örneği değil demokrasi kaçakçılığı olacaktır .
Şüphesiz ki , emperyalizmin hedefleri doğrultusunda neo-liberal politikalar yoluyla zenginleşme ve kalkınma rüyalarının güzellik uykusuna kapılmak , ulusal olmak için etnik - milliyetçilik yapmak ve toplumsal dayanışma adı altında dinci bir cemaat düzenine bel bağlamak egemenliğin hiçbir zaman millet iradesine teslim edilememesi anlamına da gelecektir .
güncel Önemli Başlıklar