bugün

ahlaki yaşamın zorunluluğu

mutlak ahlaka ve çoğunluğun inandığı bir dine göre ahlak dayatması yapılmadığı sürece desteklediğim zorunluluktur.
toplumların sahip olduğu bazı değerler insan yaşamının insancıl bir şekilde devamı açısından şarttır.
evrensel ahlak yargıları olmasa da kendimizce tasarladığımız bir kurallar bütünü var olmalıdır.
kendi ahlaki yargılarını oluşturamayan prensipleri olmayan bilinçsiz bireylerin toplumun bütününe zarar vermemesi açısından bu şarttır.
mutlak özgürlük ancak bu özgürlüğün sorumluluğunu kaldırabilecek olgunluktaki bireylerin omzuna yüklenebilir.

özgürlük çoğu zaman bir yüktür, karar vermek ve sonuçlarına katlanmak ön görü sahibi olmak zor bir iştir.
günümüz toplumunun yetiştirdiği bireyler henüz bu özgürlüğü yüklenebilecek olgunlukta ve bilinç düzeyinde olmadığından herkesin kendisinden sorumlu olması yakın bir gelecekte mümkün değildir.
insan sosyolojik olarak evriminin henüz çok başlarındadır,
kendisiyle ilgili toplumla ilgili geleceğiyle ilgili güvenilebilir kararlar almaktan çok uzaktır. sık sık hata yapabilir ve bu hatalar başka bireylere de zarar verir.

çok soyut kalmasın diye bir örnek verelim mesela cinsel ilişkinin özgür kılınması ve birliktelik için aşık olmak sevmek gibi bir duygusallık bile aranmadan sadece ihtiyaç giderilmesi 2000 li yıllardan beri doğu toplumuna da yavaş yavaş bulaşan bir olay ve bireyler duygusal ihtiyaçlarını gideremeden birbirlerini birer eşya yerine koyarak birlikte olduğu için her iki tarafın da psikolojik olarak bir şeyleri eksik yaşamasına sebep oluyor. bu işin en az zarar veren kısmı.
en kötü sonuçlar ise bu eylemden sonra alınması yasal olmadığı halde 3-4 aylık bebekler aldırılıyor veya doğurulup tuvaletlerde çöplerde bırakılıyor. veya baba sevgisi tadamadan mutlaka bir şeyleri eksik kalarak aşağılanarak büyüyor.
şimdi iki birey de cinsel birleşmeden sonra sahip oldukları çocuğun sorumluluğunu üstlenecek olgunlukta değilse özgürlük üçüncü bir birey olan bebeğe zarar veriyorsa bunun sorumluluğunu kim üstlenecek?

sorumluluğunu üstlenemeyecek bireylerin özgür olması toplumun ve bireylerin geleceği açısından olumlu değil olumsuz bir özelliktir.