bugün

korkuyu beklerken

yüreğinde asi ve serseri bir filozofun bağdaş kurup oturduğu bazı yazarlar vardır. kitaplarını en iyi anladım diyenler bile asla içindeki derinliği göremezler.çünkü o yazılanlar hayatın değil yaraların kalıntılarıdır. oğuz atay kimseye gidip de yaralarını göstermemiştir. asaleti, ve derisindeki değer payı sayesinde açlığını bile madalya gibi taşımayı bilmiştir. ve bizim öykü diye okuyup geçtiğimiz, ve sonunda off çekerek sigara yaktığımız bu kitaplarında, madalyalarının kopuk şeritleri vardır sadece.
(bkz: selim ışık)
(bkz: turgut özben)
(bkz: tutunamayanlar)
(bkz: kinyas ve kayra)
(bkz: kayra kara)
(bkz: hayatımı diktiler oysa yırtmak için çok uğraşmıştım)
bazı yazılar gerçeğin azgın dişlerini taşırlar..
güncel Önemli Başlıklar