bugün

1960 askeri darbesi

Üniversite profesörlerini "kara cüppeliler" olarak nitelendiren,basın yayın organlarına ve siyasi partilere yargı önünde hiçbir müdafa hakkı bırakmadan uyguladığı baskı ve sansür politikası ile meşruluğu yarattığı "çoğunluk diktatörlüğü" sebebiyle tartışılan ardından da anayasanın koruyucusu ordu tarafından antidemokratik "sivil darbe" girişimleri engellenen demokrat partinin sebeb olduğu askeri bir darbedir.Burada şu üç nokta önemlidir.
1-)Ordu (TSK) Anayasayı kuran değil koruyan bir yapıdır.Ancak 1960 Darbesi hükümetin haksız "sivil darbesi"ne karşı meşru bir "sivil itaatsizlik" uygulayacak aydınlar örgütünden ve sivil toplum kitlesinden yoksun o günün Türkiye'sinde demokrasi "keyfilik" ile özgürlük de "iktidar olma " şeklinde algılanan uygulamalar ve düzenlemeler yoluyla içi boşaltılmaya çalışılan hükümet gündemleri olmuşlardı.Bu bakımdan ordunun yaptığı meşru bir "sivil itaatsizlik"tir.
2-)27 mayıs 1960 darbesinden sonra gelen 12 mart 1971 ve 12 eylül 1980 askeri darbeleri ise soğuk savaş rüzgarları esen yıllarda komunizm ve liberalizm ideolojilerinden birini seçmeye mecbur bırakılan Türkiye'nin bu sefer "ordusu ve iktidarı" ile beraber amerikan desteği ile yürütülen ulusalcı aydınlarına ve sol görüşlü profesörlerinden tutun işçisine,bürokratına,milletvekiline dek "anti komunizm" adı altında ulusa paketlenen radikal "milliyetçi ve din eksenli" yalanlarla ve provokasyonlarla devam ettirilmiştir.Ordu 1960 darbesi ile getirdiği demokratik anayasayı bu sefer kendisi yıkmıştır.1971 darbesi yetmemiştir 1980 darbesi ile sosyal hak ve özgürlükler sonuna kadar sömürülmüş bugünün şeriatçı tarikatları-cemaatleri-faşist iradesiyle derin devleti darbe günlerinin "özgürlük" anlayışı sonucu günümüzün romantik kahramaları ve devrim şehitleri haline getirilmiştir.
3-)Her ne kadar orduyu 1960 darbesinde haklı görmek yanlış ise o darbenin asıl sorumlusu demokrat parti başkanı "Adnan menderes ve onun demokrasi düşmanı siyasetçi arkadaşlarını" da sırf öldürüldükleri için "DEMOKRASi ŞEHiTi" olarak algılamak yanlıştır.Amaç darbeden kahraman yaratmak olmamalıdır.
4-)Askeri darbeler temeli tam oturmamış,halkı tarafından tam anlamıyla özümsenmemiş rejimlerde hele ki Türkiye Cumhuriyeti gibi oluşum süreci ani devrim ve inkilaplar ile gerçekleşmiş bir sistemde belki de tarihi dersler çıkarılacak ,günümüzü daha akılcı yorumlamamıza yardımcı olacak,şu andaki siyasi iktidarı ve motivasyonunu sorgulayacak
bir siyasi alt yapıyı bırakacaktır.Unutulmamalıdır ki, gerçek ve olgunlaşmış demokrasilerde askeri darbelere yer yoktur